Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Temmuz 2015 Cuma

''Bir Umut Daha'' Nora Roberts (Kitap Yorumu)

 


Kitap Adı: Bir Umut Daha (The Perfect Hope)
Yazar: Nora Roberts 
Yayın: Epsilon
Çıkış Tarihi: ABD (6 Kasım 2012) - Türkiye (Ocak 2014)
Tür: Seri (Inn BoonsBoro Trilogy #3)


Tanıtım:

New York Times çoksatan yazarı Nora Roberts, sizi yaşadıkları kasabada sıcacık bir otel inşa eden Montgomery kardeşlerle -Beckett, Ryder ve Owen- son bir maceraya davet ediyor. Ryder fiziksel açıdan güçlü, duygusal açıdansa pek de yumuşak olmayan bir adamdır ve Montgomery kardeşlerin en anlaşılmaz olanıdır. Güler yüzlü ya da pek de sıcakkanlı olmasa da alet kemerini taktığında onun çekici görünüşüne hiçbir kadın karşı koyamaz. Tabii BoonsBoro Oteli'nin yöneticisi Hope Beaumont hariç…


Bir zamanlar D.C.'de lüks bir otelin yöneticisi olan Hope, heyecana ve gösterişe alışkın olsa da küçük kasaba hayatına hızla uyum sağlar. Şu anda tam da istediği yerdedir ama aynısını aşk hayatı için söylemek pek de mümkün değildir. Bir türlü aklından çıkmayan Ryder ise onu hem sinir etmekte hem de heyecanlandırmaktadır. Aralarındaki bu gerilim yeni yıl kutlamalarında tatlı bir öpücükle son bulur. Hope'u takip eden tatsız geçmişi karşısına çıktığında, onu bu çaresiz durumundan kurtaran kişi yine Ryder olacaktır. Titiz ve çalışkan otel yöneticisinin o kadar da kusursuz olmadığını görmek Ryder'ın duygularını harekete geçirecek, genç adam Hope'un tam da kendisine uygun olduğunu fark edecektir… 



₪₪₪₪₪ 

Üçlemenin diğer kitap yorumlarını görmek için buraya bırakıyorum linklerini. ^-^
1- Yarın ve Daima (Inn BoonsBoro #1) *tık tık*
2- Son Sevgili (Inn Boons Boro #2) *tık tık*



*Karakterler* 

Hope, BoonsBoro otelinin yöneticisidir ve bir sene önce bu eşsiz otele gelmeden önce, hayatının sonuna kadar birlikte olacağını düşündüğü bir adamı sarışın bir kadınla yatakta basınca bu gündüz hayali yerle bir olmuş, kalbinin geriye kalan parçalarını da alıp arkasında şaşaalı ve lüks hayatını bırakarak küçük bir kasabaya yerleşmiştir. Otele kalmaya geldiği ilk günden beri Anne Montgomery tarafından korunmuş ve bir iş verilmişti. Şimdi ise sadelik ve yoğunlukla geçen iş hayatı artık yeni odak merkezi haline gelmiş, bir aile kazanmanın mutluluğu  ve minnettarlığı içerisinde yoğun tempodan hiç şikayetçi olmadan çalışıyordu. Detaylara önem veren ve düzen takıntısı olan bu genç kadın için otel yöneticiliği biçilmiş kaftandı. Kendisi de, ilk günden beri ona iyi davranan bu yeni ailesinin çok çalışıp zorluk ve alın teriyle inşa ettikleri bu otele yavrusu gibi bakıyor, bazen sabahlara kadar çalışmak işin ucunda olsa bile bunu yapmakta gücenmiyordu. Sadece tek bir sorunu vardı: Montgomery ailesinin en büyüğü olan Ryder Montgomery. Geldiği ilk günden beri ona mesafeli ve soğuk davranması yüzünden etrafında nasıl davranması gerektiğine dair bir fikri olmasa da, şu zamana kadar birbirlerini  görmezden gelip bu dertten ikisi de kurtulmuştu. Ta ki Hope, bir teklifle Ryder'ın hayatına girene kadar. 




Ryder Montgomery, şuan evli, aynı zamanda iki çocuğu da yolda olan kardeşi ve nişanlanan diğer kardeşi arasında ki tek bekar kalan Montgomery'di. Zamanını, annesinin yeni planlarını hayata döndürmeye adamıştı ve ucunda öncelikle annesini, sonrasında ihtiyacı olan herkesi mutlu ettiğini görünce bu işini seve seve yapıyordu. Çoğu insana göre huysuz ve kaba; ama ağzından yalan söz çıkmayan bu adam, şu zamana kadar annesi haricinde hiçbir kadına ''seni seviyorum'' dememiş, bunu söylemek için doğru kadını beklemenin en iyisi olduğunu düşünmüştü. Hope, yuvası diye adlandırdığı yere ayak basınca, her tarafı şehirli kokan bu kadının buraya ne kadar yabancı ve ters düştüğünün farkına varmış; uzak durmak konusunda sorun yaşamamıştı. Tabi bu durum Hope'un yaptığı teklifle bozulmuş, cezbeden bir güzelliği olan bu kadının attığı her adımda duvarlarını yıkıp, orada olduğunu unuttuğu parçası ile tekrardan bir araya gelmesini sağlaması artık imkansız olmaktan çıkacaktı.





*Mini Özet* (Spoiler Uyarısı)

Aslında bunların birbirleri ile yakınlaşması, ikinci kitaptaki yılbaşı sahnesinden beri ilk defa, hayalet Lizzy tarafından ikisinin bir odaya kilitlenince başlıyor. Lizzy'nin aynen Owen ve Avery'e yaptığı bu akıllı hareketi bu sefer onlar için tekrarladığında, Lizzy'nin oyununun kurallarına uymaktan başka seçenekleri kalmıyor. Bundan sonra Lizzy'nin, ilişkileri üzerinde büyük bir rol oynayacak olmasını kesinleştiren bu durum, aynı zamanda ikisi için de aşıklar kitabında adlarına yeni bir sayfanın açılmasına olanak sağlıyor.





*Yorumum* 

Birinci kitap çıktığından, ve bu ikisinden bir şeyler olabileceği sinyallerini aldığımızdan beri bu kitap için oturup gün sayıyordum. Şüphesiz ki serinin en beğendiğim kitabıydı ve en beğendiğim çiftiydi. Kitabın başından ortasına kadar olayların temposu yerinde saysa bile kendini okutuyordu; ama itiraf etmem gerekir ki arada bir, bunlardan bir şey olmaz, diye düşündüğüm anlar olmadı değil. Zira ikisi de çok yoğun bir tempoda işlerini yapıyorlar ve boş kaldıkları anlarda bu zamanı küçük kaçamaklarla telafi etmeleri de bir yere kadar sürerdi. Bu durumun da çok nadir olduğunu hesaba katarsak eğer, okuyucular için elde umut edilecek pek bir kalmamıştı. Bu yüzden bana göre, eğer bunlar arasında bir şeyler sınırları aşıp öteye gidecekse, bunun derinden sarsan ve unutulmayacak bir aşk hikayesi haricindeki herhangi, sıradan bir şey olacağına emin olduğum anlar oldu. Kitap neredeyse son yüz sayfasına gelene ve olaylar alevlenip tempo birden coşmadan bu böyle devam etti benim için. Spoiler vermemek adına hiçbir şey demiyorum; ama tahmin edemediğim olaylar ben daha kendimi toparlayamadan peş peşe sıralanırken birden kitap daha sürükleyici bir hal almış oldu böylelikle. 




Ryder'ın zaman zaman köpeği ile didişmesi okuması eğlenceli bir ayrıntı olmuştu; tıpkı bir kadının ruhsal değişimleri konusunda neler yapması gerektiğini biliyor gibi görünüp aslında kendisiyle çelişmesini okumak gibi. Eğer sonu öyle bir tempoya bağlamayıp, yani düz bir yolda ilerlerken bir anda köşe yapmasaydı, bu kitap hakkında görüşlerim daha farklı olabilirdi ama bundan kurtuldu son dakika attığı golle. Ben bu seriyi çok beğendim özetle, evet, zaman zaman eksikleri yok değildi; ama artıları açık ara farkla öne geçince bunları pek kafama takmadım. Eğer okumak sizi cezbettiyse hiç beklemeden başlayın derim ben. Bir sonraki kitap yorumunda sizlerle görüşmek üzer, hoşçakalın! :)



Puanım: 4/5!



''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN LÜTFEN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''


''The photos that I've used in this post are belong to  http://yourreactiongifs.tumblr.com/ 
.I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.''





Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML