Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Haziran 2017 Çarşamba

''Mucizeleri Saymak'' Holly Goldberg Sloan (Kitap Yorumu)




Kitap Adı: Mucizeleri Saymak (Counting by 7s)
Yazar: Holly Goldberg Sloan
Yayınevi:  Domingo
Baskı Tarihi: ABD (29 Ağustos 2013) - Türkiye (Kasım 2014)
Tür: Tek kitap. 
Goodreads Puanı: 4.13/5



Tanıtım: 

Genç Willow Chance yaşıtlarından oldukça farklı ve böyle olmakla ilgili pek bir derdi yok. O, hayatındaki tüm önemli şeylerde parmağının olduğuna inandığı 7 sayısına takıntılı, çiçekli elbiseler yerine botanik bahçesi sahibi olmayı tercih eden, çaktırmadan insanları inceleyip tıbbi teşhisler koyan bir dahi. 

Bu olağanüstü tuhaf ama aynı zamanda olağanüstü sevimli kızın hayatı, anne babasını bir trafik kazasında kaybetmesiyle sarsılıyor. Yeniden başlayacak... ve yolculuğu ona eşlik edecek eşsiz karakterlerle dolu. Gerisi, gündelik mucizeler. 

2013 yılındı New York Times çoksatanlar listesine giren ve pek çok dile çevrilen Mucizeleri Saymak, hayatın görkemini kutlayan, şaşırtıcı, eğlenceli, nefis bir dönüşüm öyküsü. İzin verin, Willow Chance size de iyi gelsin.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~





''Beklediğimiz şey nadiren gerçekleşir; gerçekleşen şey beklemediklerimizdir.''





*Karakter Analizi*

12 yaşında olan Willow Chance, kendisinin bile hatırlayamayacağı kadar eski olaylar sayesinde, hayata yenik olarak başlayan tarafta bir tutsak gibi numaralandırarak kalmış olan sıra dışı bir kızdır. Roberta ve Jimmy Chance, bebek sahibi olmayı yıllar boyu denedikten ve her seferinde anlık bir mutluluk yaşadıktan sonra asit gibi yakıcı bir hayal kırıklığı hissinin umutlarının üzerinde alevlenmesinden sonra; çareyi evlat edinmede bulmuşlardır. Şanslı kutunun içerisinde adı ilk defa çıkan Willow ile bu hayalleri gerçekleşince; öz bir ebeveynin sevgisine en yakın şekilde yapılan sevgi dolu dokunuşlar parmak izi gibi ruhuna dokunup, izini kalıcı bir şekilde bırakmasına neden olmuştur. 

Fakat Willow'u yaşıtlarından herhangi bir insanın olduğu odada farklı bir yerde sandalye çekip oturtturacak bir özelliği vardı; o, bir dahiydi. İnsanları bu dahi gözlüğünün ardından inceleyip, görebildikleri ile hastalık teşhisi koyabiliyor, yazmayı öğrendiği andan beridir saha gözlem notları tutarak bu gözlüklerin ötesindeki Dünya hakkında dahiliğini yeşertip besleyecek bilgi tohumları buluyordur. Ayrıca, hayatında önemli olarak damga basabileceği günlerin 7'li sayılarda dönüyor olduğunu anlaması; bu sayıya karşı takıntılı tavrının miladı oluyordur. Tıpkı bitkilere karşı olan zaafının, onların manzara süsünden daha fazlası olduğunu kavrayabildiği günden beridir şiddetlenerek devam emesi, ona güç veriyordur. 

Ancak Willow'un bu zaaf ve takıntılarının üstünü önemsiz bir şeymiş gibi karalayacak bir olay olan anne ve babasının ölümü ile, yani ebeveynlerini ikinci kez kaybediyor oluşu ile ki tek farkı şimdi bunun acısını anımsayacak kadar büyük olması, mutluluğunu el yazısı ile işlediği hayali kağıtlarını bir bir yakacaktır. Yeni bir hikayeye başlarken karakterleri olacak yeni insanları kullanarak; aralara gündelik mucizeleri de serpiştirerek ortaya eskisinden daha etkileyici bir hikaye oluşturmaya başlayacaktır. Bunu yaptığı sırada acının buğuladığı dahi gözlüğünü, insanlar ve yaşam hakkında çok şeyi daha net bir şekilde görebilmek adına silecek; bunu yapmasında ona yardım edecek olan insanlar daha sıkı tutunabilecektir. 




''Şimdi anlıyorum, hayat aslında mayın tarlasında yapılan uzun bir yolculuk, hangi adımda havaya uçacağınızı asla bilemezsiniz.''







*Yorum*

''Mucizeleri Saymak'' okuma listemde yer almayan; ama indirimde görüp de arka kapak yazısını okuduktan sonra ilgimi çektiğinden dolayı aldığım bir kitaptı. Hakkında pek fazla şey duymamıştım, çünkü takip ettiğim kişiler arasında bu kitap hakkında konuşan birine rastlamamıştım açıkçası. Ancak kitabın konusunu güzel bulduğumdan geciktirmeden okumak istedim ve aldığım zaman okumaya başladım. Yazım tarzı ya da konunun işlenişi bakımından bir beklentim yoktu, zira ilk defa bu yazarın kitabını okuyordum ve ''dahilik'' konusunu ele alan bir kitap daha önce hiç okumamıştım. Ancak bu alanda pek bir bilgimin olmamasına rağmen, bu ''dahilik'' kavramını karakter üzerinden anlamamı sağlayacak kurgusal bir roman okumayı bekliyordum. 


Şöyle ki, bu beklentimin hazin bir sonuçla noktalandığını söyleyemem; beklediğimden çok daha fazlasıyla karşılaştığını söyleyebilirim ancak. Zira umduğundan çok daha fazla şey, tahmin ettiğimden daha güzel bir şekilde işlenerek beni tamamıyla şaşkın bıraktı. Karakterlerin işlenişi, konunun ilgi çekiciliği ve ne olacak acaba, dedirterek sayfaları hızlı hızlı çevirmeye teşvik eden sağlam bir kurgu neden bu kitabın görmesi gerektiğinden daha az bir ilgi görüyor oluşunu sorgulamamı sağladı. Kitapta bir gizem ya da aksiyon namına sayılabilecek hiçbir durum yoktu, yanlış anlaşılmasın; ama işlerin daha iyiye gittiğini görme isteğiniz o sayfaları sizin yerinize çeviriyordu. Ben çaresizce daha iyiye gitsin her şey artık, diye kitabı okuduğum bir kısmı hatırlıyorum hatta. Ancak, sonlara doğru gelişen olaylar beklediğim ve istediğim tarzda gelişince kitap boyunca buruk mutluluğumun buruk tarafını koparıp aldı. 


Willow'dan bahsetmek gerekirse biraz, kendisi yaşıtlarından kesinlikle çok farklı bir kız; asıl nedeni de dahiliği ona, on sekiz yaşındaki insanların çoğunu bile utandırabilecek bir düşünme ve konuşma zekası kazandırıyor. Okurken kendi kendime bazı zamanlarda sadece on iki yaşında olduğunu hatırlatmak durumunda kaldım; olabilecek en iyi şekilde tuhaf ama sevimli bir çocuk. Yazar hikayesine devam etmemiş olsa da, bütün bu zorlukları atlatıp, zamanı geldiğinde çocuklarına anlatabileceği bir hikaye olarak kilitleyip zihninin içindeki bir kutuya kaldırdığını umut ediyorum. Büyüyüp, bilinen ve çalışmalarıyla takdir edilen bir doktor olduğunu hayal etmek de mutlu ediyor beni. Bana mucize dolu anlar yaşatan bu kızın da, kendi mucizeleriyle arkadaş olabileceği bir hayat geçirmesini diledim kitap bittikten sonra. Gerçek olmayan bir kişi için bu kadar hayat kokan taziyeler dilememi saçma bulabilirsiniz ama; bundan kastım aslında onun hikayesinin en ufak noktasından bile olsa aynı benzerliği gösteren insanların yaşıyor olduğuna eminim elbet; bir bakıma onlar için diledim bu dileğimi, dünyanın hangi tarafında olursa olsun. 



''Büyük badireler atlattığınız zaman böyle oluyordur belki de. Denizdeki kırık cam parçası misali, keskin kenarlar zamanla törpülenir. Ya da cam tuzla buz olur.''







Ayrıca kitapta sadece Willow'un hikayesi de bulunmuyordu. Onun etrafında olan insanların hikayelerine de değiniliyordu ve onların da mucizelere inanmalarını sağlayacak olaylarla yüzmeşlerini okuyordunuz. Farklı türden aileler, derinlikleriyle işlenmiş hem arkadaşlık hem de birbirine duygusal açıdan yakıdan olacak bir olay sonrasında bir araya gelen iki yabancı arasındaki bağ, hayatın oluşturduğu iki ayrı yoldan yürüyen iki ayrı insan ve en önemlisi de tüm zorluklara rağmen umudunuzun mucizelerle soluk almasına devam ettirmek. Willow dışındaki altı insanın hikayesi de bunlardan paylarını almıştı ve Willow'un hikayesine gözle görülür ölçüde bir heyecan ve umut katmıştı. 


Sadece Dell'in hikayesine sempati göstermekte çok zorlandım. Çünkü kendisi berbat bir danışman ve çoğu zaman kendisi de ne yaptığını bilemeyecek kadar olaylardan bağlantısı kopuyor; hatta uğraşmak istemediği ona danışan insanlara bir hiçmiş gibi davranabiliyor; çoğu zaman da olabilecek en kötü şekilde meslek etiğine aykırı davranarak hastalarına en sorunlu şekilde etiket yapıştırmakta yakalıyor tekniğini. Willow'u yaşıtlarından farklı kılan şeyi kitabın başlarında kendi çıkarına kullanmak istemesi ve dertleri yerine sadece dahiliğine odaklı çalışması da yanında cabası oldu. Bir nedenden ötürü, sanki işinde çok başarılıymış gibi okulda en kabarık kayıtlara sahip öğrenciler ona gönderiliyor ve kendisi de bunu bildiğinden, bu birikmiş suçlarına anlam çıkarıp haneye yeni bir kural ihlali eklemesini önlemek yerine, nasıl olsa bundan adam olmaz ben de adam etmeye uğraşamam, gibi bir tavır takınması beni çok rahatsız etti kitapta. Gerçek hayatta böyle insanların varlığından ötürü çoğu insanın potansiyellerinden mahrum bırakılmasını ve belki de bir ikinci şansı daha küçük yaşta verilmediği için gelecekte sıkıntı çekmesine neden oluyor. 


Söylemeliyim ki, bence bu karakterin böyle bir kimliğe sahip olup okuyucuyu umursamazlığıyla hayrete düşürecek bir karakter oluşturmak yazarın doğaçlama olarak gelişen bir karakter örneğini değil de, kurgulanmış bir karakter yapısını temsil ediyordu. Bunun sebebi de, kitapta yaşanan olaylar sırasında zihinsel olarak kendi yaşı gibi davranmaya ve sorumluluk kavramını hayatına yedirmeye başlayan bir insana dönüşüyor ki kitap sırasında en çok karakter gelişimi buna ait oluyor. Bunun yapılması da karakter olarak en umutsuz vaka olan insanların bile hayatında gelişen mucizeler doğrultusunda kendilerine yeni bir yön çizebileceklerini okuyucuya kanıtlamak olduğunu düşünüyorum; ama karakterin yer aldığı kısımları okumayı kolaylaştırdığı için sebebi ne olursa olsun mutluyum bundan.



''Ebeveyn kaybı deneyiminde, bu olayların ayrıntılarını paylaşılmaya değer kılan bir müştereklik hissi olsa gerek. Özellikle de çocuklar için. Bu alanda çalışan profesyonellerin daha fazla yazınsal ürün vermesine gereksinim var. Lütfen bu talebi yayıncılık dünyasından uygun kişilere iletin.''






Samimilik kokan bir anlatım, gerçek hayatın çok seyrek ele alınan kısımlarından kopup gelmiş birkaç hayatın, mucizelerin çatısı altında birleşmesini konu alan, kimi zaman hüzünlenerek ve kimi zaman da duygulanarak ruh halinizi omuzlarından tutup sarsan bir kitap okumak sizin ilginizi çekiyorsa hiç bekletmeden alıp okuyun derim. Bu sene içerisinde beklentimin çok daha üstüne çıkarak beni şaşırtarak okuduğum kitaplar arasına kendine özel bir yer edindiğini söyleyebilirim. ''Umut'' kelimesine çeşitli yaşlardaki ve çeşitli zihniyetteki insanların farklı yaklaşımlarına tanıklık etmek özel bir deneyim oldu benim için. Yazarın diğer kitaplarını okumak için de sabırsızlanıyorum. İyi okumalar! :) 



PUANIM: 4/5!






❀❀❀❀


''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN VE BANA HABER VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''


''The photos that I've used in this post are belong to 
http://yourreactiongifs.tumblr.com/ 
http://replygif.net/758
http://bookenthral.com/category/book-haul/
http://squidboards.com/threads/splatoon-2-2-0-update-visual-comparisons-video-patch-notes.10110/

I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.



Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML