Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Nisan 2014 Salı

''Sınırları Zorlamak'' Katie McGarry (/Kitap Yorumu)




Kitap Adı: Sınırları Zorlamak (Pushing The Limits)
Yazar: Katie McGary
Yayın: ‘’Aspendos’’ Yayınları
Yayın Tarihi: Orijinal: 2012, Türkçe çevirisi: Şubat 2014
Tür: Seri (Pushing The Limits #1)



Tanıtım:


''Birbirleri için çok yanlış... ve bir o kadar da doğrular.'' 

Echo Emerson’ın, sporcu sevgilisi olan popüler bir kızdan, hakkında dedikodular dönen, kollarında ‘tuhaf’ yaralar olan dışlanmış bir kıza dönüştüğü akşam neler olduğuna dair kimsenin bir fikri yoktur. Echo bile o korkunç akşama dair tüm olanları hatırlayamıyordur. Tek bildiği, her şeyin tekrardan normale dönmesini istediği.

Oldukça yakışıklı ve siyah deri ceketli çapkın ama yalnız Noah Hutchins, şaşırtıcı anlayışıyla hayatına girdiğinde Echo’nun dünyası asla hayal edemeyeceği bir biçimde değişir. Oysa ortak hiçbir noktaları olmaması gerekirdi. İkisinin de tuttuğu sırları düşünürsek, beraber olmaları oldukça imkânsızdı.
Fakat aralarındaki çekim bir türlü geçmek bilmez. Echo, sınırları daha ne kadar zorlayabileceklerini ve ona sevmeyi yeniden öğretebilecek tek bir adam için neleri göze alabileceğini kendisine sormak durumunda kalır.




Yorumum:

Benim bu kitabı okumamın en büyük etkenlerinden bir tanesi yazarın dilidir. Yaptığı betimlemeler, kullandığı kelimeleri seçerken gösterdiği titizliği hep çok hoşuma gitmişti. Ayrıca ilk defa böyle bir şey oldu ama, çevirmen de görevini layığıyla yerine getirmiş gözüküyor, bu yüzden hem şaşkınım hem de mutluyum. Maalesef alışık olduğumuz bir durum değil çünkü bu; keşke olsa.


Gördüğünüz üzere Echo kinci bir karakter. Üvey annesine ve etrafında olup biten her şeye bir kin besliyor; ama haksız olmadığını da söyleyemeyeceğim açıkçası. Echo bir bilinmezliğin ortasında, bu durumlara düşme sebebinden bihaber olarak yaşayan bir genç kız ve hala bunu bilmek özlemiyle yanıp tutuşuyor. Tabi şöyle bir sorun var, o gece ne yaşandıysa bunu yeniden hatırlamak Echo’ya geri dönülemez bir beyin hasarına, ya da en temizinden ölümüne sebebiyet verebilir.


Bu yüzden kimse Echo’nun o gece yaşanılan şeyleri hatırlamasına izin vermiyor. Ne üvey annesi, ne babası, ne de terapisti. Ben Echo’nun yerinde olsam ilk önce, bu benden gizlenen sır konusunu bilememek bana kafayı yedirttirir, ardından da etrafımda olan herkese ve her şeye karşı bir nefret gütmeme sebep olurdu. 


Bunu anladığınız ve hissettiğiniz sürece Echo’nun ruhsal yapısını daha net kavrayabileceğinizi düşünüyorum; zaten hayatı bir duygu karmaşasından ibaret olan birisi değil. Sadece iki şey özetler kendi ruhsal yapısını: Bir tanesi nefret, bir diğeri de hüzün. Kitabı okurken de yazarın kullandığı alaycı ama acı verici üslubu fark ettiğiniz zaman gözünüzden kaçmayacak bir gerçek haline dönüşüyor bu.







''En kötü ağlama biçimi herkesin görebildiği bir ağlama biçimi değildir -sokağın köşesinden gelen inlemeler, kıyafetlerin üzerinde ki gözyaşları. Hayır, en kötü ağlama biçimi ruhunuz ağladığında ve ne yaparsanız yapın, onu rahatlatamadığınız zaman gerçekleşir.'' 




Noah ise Echo gibi bir çocuk. Tek farkı, ruhsal acısını içine kapanarak insanlara ifşa etmemek yerine; kavgalara, dövüşlere katılıp, birtakım alışkanlıklar kazanarak bunlardan kurtulmaya çalışıyor.  Echo’da olduğu gibi kendi geçmişini bilmeme diye bir durum söz konusu onda yok, yaşadığı her şeyi biliyor; ve bu da okuyucuyu bir soruya yöneltiyor:  Sizi derinden sarsacak bir şeyi sırf merakınızı gidermek için bilmek mi daha iyidir, yoksa size ruhsal bir zarar verebileceği tehlikesinin farkında olduğunuz için bilmemek mi?


Ben ancak kitabın sonunda buldum bu sorunun cevabını, en azından kendime göre doğru olan sonucun hangi yoldan geçtiğini öğrendim. Ne olursa olsun, sizi ne kadar derinden sarsacak olursa olsun, bilinmemezlik hissinden daha kötüsünün olmadığını düşünüyorum. Bu merakımıza teslim olma meselesi de değil, eksik olan parçaları doldurma ve mantığını anlama ihtiyacımızdan doğan bir şey. Noah'da bunu bildiği için Echo'nun gerçekleri arayış yolunda gerektiğinde bir yol arkadaşı, kimi zaman da dayanağı olarak ona yardım etmeyi kabul ediyor. 

Noah'da bir farklılık vardı açıkçası. Tamam, o da normal bir 'kötü çocuk' tiplemesi, doğaüstü bir güce falan sahip değil; ama şuan ki olduğu insan konusunda daha önceden bir söz hakkı elde ettiğini sanmıyorum. Şayet ki bir söz hakkı olsaydı, şuan olduğundan çok daha farklı bir insan olacağı konusunda güçlü bir seziye sahibim, çoğu kişi benimle aynı düşüncede olmasa da bana göre Noah'ın bu 'kötü çocuk' hareketlerinin altında bambaşka bir insan yatıyor ve o yatan insanın onun gerçek benliği olduğunu düşünüyorum, herkese gösterdiği Noah'ın sadece bir maske olduğu bana daha mantıklı geliyor. 



''Kaybettim ve kazandım. Elimde olan hayalleri kaybettim, ama yeni hayaller kazandım.'' 



Kitabın başlarında bu ikilinin karşılaşması Noah’ın Echo ile aynı okul terapistine gitmesi ile başlıyor. Tabi hem aynı okulda okudukları, hem de okulda ikisinin de farklı sıfatlarla anılsalar bile belirli bir tanınırlık seviyeleri olduğu için birbirlerinin kim olduğunu biliyorlar. Sorun daha fazlasını isteyip istememekte yatıyordu. Bu soruna çözüm götüren ve sınırları ilk aşan Noah oluyor. Echo’yu daha yakından tanımak istiyor ve bunu ona sataşarak, bildiği tek yol ile yapmaya çalışıyor. Bu çocuksu sataşmalar ve Echo'nun, Noah'ya verilecek olan özel ders teklifini kabul etmesi ikilinin başlangıçları oluyor. 






Kitaba verdiğim puan ise... 5 üzerinden 5 puan! 





Bu kitap ''Pushing The Limits'' serisinin ilk kitabıdır. Aspendos Yayınları'nın ikinci kitabı ne zaman çıkaracağı hakkında bir bilgim yok maalesef, ama yayın kuruluşunda çalışan insanlardan birisiyle irtibata geçip bilgiyi öğrenme arayışım hala sürüyor. İkinci ve üçüncü kitabı sipariş ettim, geldiği zaman ilk işim onları okumak olacak. Seriyi merak edenler için kısa bir açıklamada bulunacağım. 


Seri devam kitaplarından oluşmuyor. O ne demek? Yani bir olayın devamı halinde kitaplar olmuyor. Yeni çıkacak olan kitabın konusu, o kitaptan önce en son hangi kitap yayımlandıysa eğer o kitabın içerisinde öne çıkan ara karakter çiftinden oluşuyor. Bu yüzden Noah ve Echo çiftinin işlenmesi bu kitapla son buluyor. Daha doğrusu bulması gerekiyordu; ama yazarının kendi sitesinde açıkladığı sevinçli bir habere göre Noah ve Echo için bu sene içerisinde yeni bir ara kitap çıkacak! Tabii bizler daha çıkan diğer kitapları okuma fırsatını yakalayamadık, ama bu kitapla beraber çevrileceklerine eminim. 


Peki seri kaç kitaptan oluşuyor? Seri toplam beş kitap olmak için anlaşılmış bir seri, ama ara kitaplarla beraber yedi kitaptan oluşuyor. Merak edenler için neler olduğunu sıralarsak eğer: 


  1. Sınırları Zorlamak (Pushing The Limits #1) 
  2. Crossing The Line (Pushing The Limits #1.1) 
  3. Breaking The Rules (Pushing The Limits #1.5) 
  4. Dare You To (Pushing The Limits #2)
  5. Crash Into You (Pushing The Limits #3) 
  6. Take Me On (Pushing The Limits #4) 
  7. İsmi daha belli değil, serinin tahminen son kitabı. 


Ayrıca yazarı da kitap için bir playlist hazırlamış. Bu kitabı yazarken ilham aldığı şarkılardan oluşan bir liste, kendi sitesinde yayınlanmış ama belki görmezseniz diye de paylaşmak istedim. Sevdiğim yazarlarla ortak bir şarkıları dinlediğimi fark edince yaşadığım sevinci tahmin bile edemezsiniz, belki sizlerin de bildiği birkaç parça vardır. 

  • Jay Sean -Down
  • Lady Gaga -Bad Romance
  • Matchbox Twenty -Push
  • 2Pac&Talent -Changes
  • Weezer -Undone
  • Train -Hey Soul Sister
  • Roxette -Paint
  • Red Hot Chili Peppers -Scar Tissue
  • Patty Smyth&Don Henley -Sometimes Love Just Ain't Enough
  • Kings Of Leon -Use Somebody
  • Don Henley&Dave Matthews -Crash Into Me
  • Zac Brown Band -Free

Kitap hakkında da bir tanıtım videosu hazırlanmış yazarı tarafından. İzlemek isteyenler için: 

http://www.katielmcgarry.com/page/Book-Trailers.aspx


Son olarak da Dream Cast bölümü. Kitabı okuyan insanların, kitapta geçen ana karakterleri hangi oyuncunun veya sanatçının canlandırması gerektiğini düşündüklerini gösteren bir etkinlik. En çok oylanan ünlüler bakalım kimler olmuş.



Echo Emerson'ı canlandırmak için en çok oylanan ünlü Holland Roden! 




Açıkçası kitabı okurken düşündüğüm tek isimdi Holland. Bu rol için farklı bir ismi kabullenmek konusunda zorluk çekebilirim, başından beri sadece bu isim vardı çünkü aklımda.



Noah Hutchins'i canlandırmak için en çok oylanan ünlü Shiloh Fernandez!



Kafamda farklı bir görüntü canlandırmıştım ama bu karakter için uygun bir isim. Ayrıca izlemediyseniz eğer ''Red Riding Hood'' filmi çok iyidir, öneririm. 



Yazarının Twitter adresi: https://twitter.com/KatieMcGarry

Yazarının kendi sitesinin adresi: http://www.katielmcgarry.com/




Alacaksanız bile linkle beraber almayı unutmayın lütfen, kitap tanıtımlarına çok emek harcıyorum, bunun boşa gittiğini görmek beni üzer. Bir sonraki kitap tanıtımında görüşmek üzere!  













Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML