Kitap Adı: Son Şarkı (The Last Song)
Yazar: Nicholas Sparks
Yayın: Artemis
Çıkış Tarihi: ABD (8 Eylül 2009) - Türkiye (Haziran 2010)
Tür: Tek kitap.
Tanıtım:
Aşkın yazı biter mi?
Aşksız yaz geçer mi?New York Times çoksatarı yazar Nicholas Sparks modern aşk öyküleri anlatmaktaki ustalığını bir kez daha gösteriyor. Ailesinin aldığı ani kararlar sonucu evini, çevresini, alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalan Veronica kızgın ve küskündü. Oysa bu parçalanma ona hayatının hediyesini getirecekti. Bilmiyordu. İlk aşk. Yakalandığı bu tutku, ısrarcı, kararlı ve yeryüzündeki her şeyden güçlüydü. Bilmediği bir şey daha vardı... Aşk, onu acının anaforuna doğru inatla sürüklüyordu.
*.:。✿*゚‘゚・✿.。.:* *.:。✿*゚*.:。✿*゚‘゚・✿.。.:* *.:。✿*
Kışa doğru gün saymaya başladık bile ve bunun hüznünü çok eskiden okuduğum bir yaz kitabının yorumunu yaparak ört bas edeyim dedim. Nicholas Sparks'ın da bu iş için biçilmiş kaftan olduğu düşünülürse konuyla en alakalı olan kitabını ele almak istedim. :)
*.:。✿*゚‘゚・✿.。.:* *.:。✿*゚*.:。✿*゚‘゚・✿.。.:* *.:。✿*
''Geleceğe dair hayaller kurup tahminler yürütmeyi uzun zaman önce bırakmıştı. Bu onu rahatsız etmiyordu. Tahminlerin anlamsız olduğunun farkındaydı. Zaten geçmişe bile zar zor anlam verebiliyordu. Bugünlerde emin olduğu tek şey, sıradışılığı seven bir dünyada sıradan bir insan olduğuydu ve bu farkındalığın ardından yaşadığı hayat ona muazzam bir hayal kırıklılığına sürüklemişti.''
*Karakterler*
On yedi yaşındaki Veronica Miller, ailesinin üç sene önceki boşanmasını hala atlatamamış ve bu yüzden hırçınlaşıp vurdumduymaz bir insan haline gelmiştir. Ailesinin boşanmasında ki sebebin babasından kaynaklı olduğuna inandığından, babasını elinden geldiğince az görmeye çalışıyor, hayatında sanki daha önce hiç var olmamış bir insan gibi davranmaktan çekinmiyordu. Babasının ona aşıladığı müzik (özellikle piyano) sevgisi ise babasına duyduğu sevgi ile aynı kaderi paylaşmış; sulanmamış bir gülün yaprakları gibi hızlıca solup, dökülmüştü. Bunu fark eden ve eli kolu bağlı olan annesi ise son bir çaba uğruna onu on yaş küçük kardeşi ile beraber, şuan babasının yaşadığı yere üç aylığına gönderme kararı aldığında, genç kız hayatının en kötü yazını geçireceğine emin oluyor. Ancak aslında en unutulmayacak yazını yaşayacağından bihaber halde Kuzey Carolina'ya gittiğinde, ne kadar yanlış düşündüğünü ona kanıtlayacak bir maceranın peşine de takılmış oluyor.
Steve Miller, yani babası, eski bir piyanisttir ve Juilliard'da yaptığı ve başarılı geçen bir öğretmenlik kariyeri sonrasında, küçük ve her tarafı deniz kokan bir kasabada inzivaya çekilmiştir. Hayatındaki tek amacı çocuklarına bir şeyler katmış olmak olan bu adam için iki göz ağrısı da üç aylığına yanına gelince, bu yazı aralarını düzeltmek için bir şans olarak görmüş, bunu gerçekleştirmeyi de hedef bilemiştir. Çok geçmeden ise bu hedefine uzanan basamakları önce yavaş yavaş, sonra kendinden emin adımlarla çıkmaya başlayacak; en sonunda ise kendinden de bir şeyler katarak çocuklarının hayatları boyunca unutamayacakları bir yazın kapısını aralayacaktır. Will ise filmlere konu olacak bir günden sonra Veronica'nın hayatına giriyor ve bu iki genç, aralarındaki ortak yolu bulmak yönündeki attıkları her adımda hem kendileri hem de Dünya hakkında yeni şeyler öğrenecek, bu bilgileri de unutulmaması üzere kalplerinde saklayacaklardı.
*Yorumum*
Her diğer okuduğum Nicholas Sparks kitabında olduğu gibi bu kitabı da beni hiçbir açıdan hayal kırıklığına uğratmadı. Aşktan, sevgiden, dostluktan, aileden, sevinçten, mutluluktan ve diğer akla gelebilecek olan her ruh hali ve hayattan bir parçayı bu kitabın içerisinde rastlayabilir, büyük bir duygu selinin içinden geçerken bunları lideriniz olarak kullanabilirsiniz. Kimi zaman ağladım, kimi zaman da kahkaham yankılandı okurken bu kitabı ve hala favorilerim arasında yer alır, seneler sonra bile. Kitabı okumak, filmini izlemekten farksızdı; zira kafanızda kitapta yaşanan olaylar çok canlı bir biçimde kurgulanıyordu bile ve sizin yapmanız gereken tek şey oturup, yolculuktan keyif almak oluyor. Aynı zamanda eminim ki kitabı okuyan herkes kendisi için bir şeyler çıkardı bu kitaptan ve benim için de bu: ''hataları bağışlamak, onun acısı altında ezilmekten daha az can yakıcıdır; hatta sizi öfkenin kafesi içerisinden özgür bırakır,'' oldu. Eğer daha önce bu yazarın bir kitabını okuduysanız sizi kötü yönden şaşırtmaz diyorum; eğer ilk defa okuyorsanız da kendinizi bırakıp kitabı hissedin derim. Aslında bu her iki durum için de geçerli. Size bol deniz kokulu okumalar dilerim. :)
Puanım: 5/5!
''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN LÜTFEN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''
''The photos that I've used in this post are belong to http://yourreactiongifs.tumblr.com/
.I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder