Kitap Adı: Kalp Yolunu Seçer (The Marriage Merger)
Yazar: Jennifer Probst
Yayınevi: Nemesis
Çıkış Tarihi: ABD (30 Temmuz 2013) - Türkiye (Mayıs 2015)
Tür: Seri (Marriage to a Billionaire, #4)
Tanıtım:
Julietta Conte, tam bir işkoliktir.
Conte ailesinin gerçek aşkı bulamamış, Milan'daki harika dairesinde yaşarken aile şirketlerini de yönetmekle meşgul olan son bekarıdır. Hayatın merkezinde sadece iş vardır.
Conte ailesinin Julietta hariç neredeyse bütün bireyleriyle tanışan Sawyer Wells ise Julietta'nın hayatına, mümkün olan en doğru yerden girer: iş.
Açacağı butik oteller zincirinin pastane işlerini alması için Julietta'ya getirdiği teklif, reddedilemeyecek kadar başarılı bir projedir. Ancak işkolik kızımız bu teklifi kabul ederek hayatına sadece başarılı bir iş sözleşmesi katacağını zannederken yanılmaktadır.
ஐﻬ ♥ ﻬஐ
Serinin diğer kitaplarının yorumu için ^-^ :
1- İlk Öpücüğün Büyüsü (Marriage to a Billionaire, #1) *tık tık*
2- Aşka İkinci Şans (Marriage to a Billionaire, #2) *tık tık*
3- Adım Adım Mutluluk (Marriage to a Billionaire, #3) *tık tık*
ஐﻬ ♥ ﻬஐ
*Beğendiğim Alternatif Kitap Kapakları*
*Ön Söz*
Bir seri daha bitiyor bu kitapla beraber ve kitaplarda adı geçen çiftlerin her birine veda etmek durumunda kalacak olmam gerçeği, seriyi okuyup bitirmemle meydana gelen sevincime buruk bir yan ekleyip, hüznün bilindik yarasının tenimde tekrardan açılmasını sağlıyor. Ancak buna rağmen bile bu seri benim Jennifer Probst'un kimi zaman güldüren, kimi zaman hüzünlendiren kalemiyle tanışmamı sağladığından hissedilmesi pişman olunmayacak türden bir hüzün olacak bu.
Serinin bir ara kitabı olduğunun farkındayım, son kitabı ile üçüncü kitabı arasında, seriyi tam anlamıyla bitirdim demek için onu da okudum. Bu kitap yorumunun sonunda onun yorumunun da izi olacak; sonra da son sözleri söyleyip daha nice seriler bitirmeyi dileyerek bu bölümü de kapatacağım defterden. Uzun bir zaman boyunca bir seri yorumu gelmeyecek mi demek oluyor bu? Tabi ki hayır. Aksine, okuma planıma uyacak kadar kendime sadık kalmayı başarabilirsem, bundan sonra yorumu gelmesini planladığım dört kitap iki serinin kitaplarını oluşturuyor. Adlarını vermiyorum, böylelikle bir beklentinin filizini, bu sadık tutumun korunmaması ihtimaline karşı kökünden sökme acısıyla uğraşmak istemiyorum. Her neyse, fazla uzatmadan başlayalım bakalım. :)
''İyi bir şeylere inanmak bizi bir arada tutan yegane şeydir.''
*Karakterler*
Julietta Conte, ailesinin en büyük kızı ve bu sıfatının namına ters düşerek yanında utanç içinde duran, aklıyla kalbinin birbiriyle çelişmesine sebep olan bir etikete sahip: Bekar. Kardeşlerinin hepsi hayal ettikleri dünyanın içinde kendi mutlu sonlarını yaşarken ve geceleri ayakta kalmalarının tek sebebi bebekleriyle ilgilenmek zorunda kalmalarıyken, Julietta'nın iş hayatının oltasına takılmış uykusuz gecelerin yemini anlaşmalar ve aile pastanesi oluşturuyordu. Bir erkeğe ihtiyaç duymadığını bağıran lüks ve konfor içerisinde yaşadığı hayatı bu gerçeği sindirmesini kolaylaştırsa da, mutlu olup olmadığını sorgularken boğazında takılı kalan olumsuz yanıtlara engel olamıyor, yalnızlığın kollarından kaçıp sığındığı iş dünyasına sımsıkı tutunmak durumunda kalıyordu. Kontrolün hakimiyet kurmasına izin verdiği dünyasında tahta oturmuş ve gücü elinde tutan bir kraliçeydi; ancak konu kendisi ve arzuladıkları olduğunda mutluluk dileyen bir köleye dönüşüyor, güç ipleri elinden alınıp bu zamana kadar varlığını kabullendiği mutsuzluk zindanına geri dönmesini sağlıyordu.
Geçmişte deneyimlediği birkaç ilişkinin sonucunda duygusal ve fiziksel olarak tatmin olmadan ilişkinin son demlerine geldiğinden, yeni bir ilişki, onun gözünde, üzerine kilit vurulmuş bir sandığın içinde saklanan bu hatıraların tekrardan gün yüzüne çıkmasını engelleyen kilidin bir anahtarı gibiydi. CEO'luğunu üstlendiği La Dolce Famiglia şirketi kendisi ve ailesi tarafından yeni doğmuş bir bebek kadar hassas ve bakıma muhtaç halde korunuyordu; ancak kendisi, gururla parlamasını sağlayabilecek kadar büyüyüp gelişmesinde büyük rol oynuyordu. Fakat Palazzo Hotel tarafından aile pastanelerine sunulan en büyük anlaşmanın büyük bir hüsran ile sonuçlanması mükemmellikle işlenmiş kariyerine kara bir leke sıçratmış, başarısızlığın keskin bıçağının gururunu acımasızca parçalara ayırıp toparlaması zor bir halde bırakmasını izlemek durumunda kalmıştır. İşte o anda büyük otel duayeni Sawyer Wells beklenmedik bir sürpriz ve iş fırsatı defteriyle çıkıp geldiğinde Julietta hem şaşırmış hem de mutlu olmuştur. Ancak, sandığından daha fazlası gizliliğin kamuflajıyla onu bekliyordur ve zamanı geldiğinde kendi kalbinin ve onun isteklerinin eline düşmekten başka seçeneği kalmayacaktır.
Sawyer Wells ise hayatın acımasızlığının altın tasından içen ve böylelikle acının tutsağı haline gelmiş, karanlık geçmişe sahip bir adamdır. Yaşamının yarısını oluşturan bu durumdan kurtulmasını sağlayan şans kataloğu önüne açıldığında, iş hayatının kötü anı sızmasını engelleyen kapısında bu kötü geçmişini geride bırakması konusunda bir şans doğmuş ve kendini uzun zamandan beri ilk defa güvenli hissetmiştir. Sanata ve iş hayatına duyduğu ilgi ve önceki yaşamına geri dönmemek için yeterli motivesiyle şu an onun gibi başarılı çoğu iş adamı tarafından tercih edilenler listesine ön sıralardan adını yazdırmayı başarmıştır. Bu hayattan geçip gittiğinde bile adını ve umutsuzluk bataklığında boğulduğu sırada ona el uzatıp kurtulmasını sağlayan kişiyi yaşatmak için bir otel planı ile çıkıp geldiğinde, kontrolcü yapısı her şeyin mükemmel olmasını buyurmuş, bu isteğini gerçekleştirebileceğine inandığı bir ekip kurmaya başlamıştır. Müşterilerin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabilecek potansiyele sahip bu ekibi bir araya getirdiğinde, hepsini çalıştıkları alanlara göre kategorilere bölmüş; tatlı bölümünü ise Conte ailesine bırakmıştır. Tüm aileyle tanışma şansına erişse de, ailesinin pastanesinin CEO'luğunu üstlenen Julietta Conte ile daha tanışmamıştır. Şirketin kurucularından biri olan Michael Conte ile bir arkadaşlık bağına sahip olsalar bile kendisi de biliyordu ki şirketleri La Dolce Famiglia kendi alanında en iyisidir. Bu iş görüşmesini ayarladığında sadece hayaline bir adım daha yaklaşmakla kalmayıp, bu hayali beraber yaşatabileceği bir insanla da tanışmış olacaktır.
''Son düşüncesi kutsal bir söz gibi tekrar tekrar zihninde yanıp söndü. Meydan okuma başlasın.''
*Yorumum*
Julietta ile tanışmamız ikinci kitapta gerçekleşiyordu, Maggie'nin Conte ailesiyle tanışmaya geldiği an, Michael'in kız kardeşi olarak tanıtılıyordu kendisi; o zamanlarda soğuk tavırlı, mesafeli ve kontrollü birisi olarak karşımıza çıkıyordu hep. Böyle insanların anlatacak daha fazla hikayeleri olduğuna inandığımdan, okuyucu ile tanıştırıldığı ilk andan beridir ilgimi uzaklaştırmak yerine mıknatıs gibi çekmeyi başarmıştı bu yapısı. Sawyer ile de üçüncü kitapta ilk defa tanışmıştık ve o zamanlarda Carina ve Max arasında bir uçurum görevi gördüğünden pek fazla ısınamamıştım karaktere; ama ilgimi, evinde yer alan sanat eserleri arasında kaybetmiş olduğumu fark ettiğimde hakkında daha fazla okumak isterken bulmuştum kendimi. Kitaba daha elimi sürmeden bu ikisinin ya çok kötü ya da iyi bir şekilde bitecekleri hakkındaki iki zıt fikir, düşüncelerimi birbirlerinden iterek uzaklaştırıyor ve tatlı sesleriyle kendi taraflarında durmaları konusunda ikna etmeye çalışıyordu beni; ama kötü bir yerde son bulmalarından endişeliydim açıkçası. Tasmasından tutulan korkum kitabın ilk kısmında kontrol altında olsa da, sonralara doğru gelişen olaylar sonucu serbest bırakıldı ve bu durum şüphelerimi doğrular nitelikteydi. Kitapta eksik bulduğum noktalar, daha fazla konuşacağım konular olduğundan bununla başlayacağım yoruma; ardından da seri ve kitap hakkında beğendiğim noktalara geçeceğim.
Bu kitap hakkında ilginç ve üzücü bulduğum tek şey var; o da kitabın ilk ve orta bölümü hakkındaki görüşümün, orta bölümden son bölüme kadar yaşanan olaylar sonucunda ortaya çıkan düşüncelerimden çok farklı olmasıydı. Orta bölümünü, evlilik mevzusunun ortaya çıktığı zaman olarak kabul edersek ve eğer bu durumu, kitabı ilk yarı ve ikinci yarı olarak ayırmada milat olarak kullanırsak; ilk yarısında Julietta ile Michael arasında elle tutulur cinsteki tutkuyu ikinci yarıda bırakın elle tutulur kadar somut halde hissedebilmeyi, varlığından şüphe duyacak kıvama gelmişti. Kitabın başlarını okurken bir ara okumayı kesip zihnimden, serinin bütün kitapları içerisinde okuduğum en tutkulu çiftti kesinlikle, diye bir düşüncenin beynime damla gibi düşmesini hesaba katarsak eğer; yaratılan hayal kırıklığının boyutu dalgalar halinde zihnimin kıyılarına çarpıp, kitap hakkında her seferinde iyi bir düşüncemi de yanına alarak kayboluyordu. Sanki o evlilik meselesinde gerçekleşen imza, ilişkinin ruhuyla takas edilmek şartıyla atılmıştı ve arkasında bir iz bırakmadan kayıplara karışmıştı. Kitabı okurken keskin bir virajdan dönen düşüncelerim olayın şokuyla beraber uzun bir zaman kendisine gelemedi; aynen benim gibi. Kitaba verdiğim puan için söndürdüğüm bir yıldızın nedenini de bu oluşturuyordu. Gelelim diğer sebebine.
Michael beğendiğim bir karakter olmuştu kitapta yer alan. Geçmiş zaman ekini kullanıyorum çünkü tutku ile beraber ona olan sevgim anlaşmışlar gibi; birisinin kaybolmasından sonra diğeri de sahneyi terk etmiş gibiydi. Kitabın sonlarına doğru o kadar sinir bozucu bir insana dönüştü ki, özellikle hareketleri, aramıza nefretin soğukluğundan meydana gelen kardan kalın bir duvar örüldü sanki. Belki hayal kırıklığımın üzerine yaşandığından kaynaklanan bir durumdur bu kadar tepki göstermem; ancak bu durumu bahsetmeden geçmek istemedim.
''Geleceğin bir kararla değişebilir. Yaptığın iyi bir şey koca bir kötülük dağını telafi edebilir. Ama seçmen gerekiyor.''
Sawyer'ın geçmiş yaşantısının kırıntılarını kitapta bulmak ve her seferinde bunların bizi doyurması yerine daha aç hale getirip daha fazlasını istememizi sağlamak, kitap hakkında beğendiğim kısımlardan bir tanesiydi. Bunun dışında serinin en beğendiğim kitabı olmasa da, ikinci kitap favorim, iyi bir final kitabıydı. En çok da sonunda bütün çiftleri dahil edip hepsinin şu anki yaşamlarından bir kesite göz atmamıza izin verdikleri kısımları beğendim. Zira küçük bir çocuk kadar heyecanlıydı bir yanım neler olduğunu öğrenmek için ve eline tutuşturulmuş bir çikolata gibi bir ödül niyetineydi bunun gerçekleşmesi. O kadar ilginç ki, yanlış hatırlamıyorsam beş ya da altı sene var ilk kitap ve son kitap arasında; korkutucu derecede büyük geldi gözüme bu durum, o kadar oldu mu ki ya, dememi sağladı.
Her ne kadar diğer çiftler hakkında da bir son söz niyetine, mini bir hikaye almaya aç olsam da umudumu bu düşünceye sarmıyorum çünkü zehirli bir sarmaşık sanılıp kesilip atılabilir bu umudum yazarın inatçılığı tarafından. Ancak bu yorumu yazarken, yazarın Goodreads sayfasında minik bir keşfe çıktım ve öğrendiğim şeyler çok mutlu etti beni. Yazara sorulan bir soru, serinin devam kitabının gelip gelmeyeceği hakkında; yazar da üstlendiği diğer bir seri olan ''Searching For'' serisinin, bu seriyle kardeş seri olduğunu, Conte ailesine ve çiftlerin izine o seride rastlayabileceğimiz şeklinde cevap vermiş. ''Searching For'' serisinin ilk kitabı olan, orijinal diliyle Searching For Somebody, çevrilmiş adıyla Aranan Aşk Bulundu geçtiğimiz yıl Nemesis yayınları tarafından yayımlanmıştı. En kısa sürede onu da kitaplığıma ekleyip okuyacağım; zira daha fazla Conte ailesi varsa ben de varım.
Daha ağır ve düşüncelerin aralarına halat çekerek birbirlerine istediği zaman yakınlaştırıp, istediği zaman uzaklaşmasını sağlayan kitaplardan yorulduğum ve bu halatı gevşetmek istediğim bir zaman olunca elime yeniden alacağım tadımlık bir seri oldu. Yeni bir kitap yorumunda görüşmek üzere! :)
Puanım: 3.5/5
''Bu yolun onlar için çok zorlu olmayacağını ümit etti ama mutluluklara erişmek için acıdan geçmek gerektiğini biliyordu. Bunun kıymetini biliyordu. Tadını çıkarıyordu.''
ஐﻬ ♥ ﻬஐ – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – ஐﻬ ♥ ﻬஐ – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – ஐﻬ ♥ ﻬஐ
Kitap Adı: The Book of Spells
Yazar: Jennifer Probst
Çıkış Tarihi: ABD (8 Haziran 2013)
Tür: Seri (Marriage to a Billionaire, #3.5)
Format: E-book
Serinin ilk kitabından son kitabına kadar işlenen ve bu yüzden bir gelenek haline gelen, aynı zamanda da çiftlerin bir araya gelmesinde doğa ananın bir jesti olarak kabul edilen; belki de serinin en ilgi çekici noktalarından birini oluşturuyordu bu sihir kitabı. Bu kitabı eline alan kişi, kendi ruh eşini bulabileceği bir kader döngüsünün başlaması için beyaz bayrağı sallamış oluyor; her ne kadar buna inanmasa da ya da yazan kuralları istekle uygulamamış olsa da. İşleyişini açıklamak gerekirse eğer çok basit adımları takip etmek gerekiyor ve ürkütücü cadı eşyaları kullanmadan yapılıyor: Ruh eşinde olması gereken özelliklerin bir listesini yapmak, listenin bir kopyasını yatağın altına koyduktan sonra orijinalini yakmak ve yakarken de doğa ananın varlığını içeren bir düşünceyi sesli bir şekilde dile getirmek.
Bu ara kitap okuduğunuz yere göre sayfa sayısı değişse de en az 25, en fazla da 32 sayfadan meydana geliyor. Büyü meselesinden sonra ilk kitabın çiftleri Alexa ve Nick'in şu anki durumlarına büyüteç tutan kısa bir hikaye mevcut ayrıca. Köpekleri Old Yeller'ın hastalığı sonucunda Nick'in, Alexa ve çocukları tarafından boğulmuş şeytanlarından birisi gün yüzüne çıkarak onu rahat ettirmemeye başlıyor. Kendi geçmişini koz olarak kullanabileceğini bilecek kadar akıllı bir şeytan bu; Nick de sahnelenen bu oyunun sahteliğine kendini kaptırmamaya çalışırken verdiği mücadeleyi ele alıyor bu kısa hikaye.
Alexa, Nick ve çocukları yeniden ziyaret etmek, eski bir evin sıcaklığında kucaklanmak gibi bir durumdu. Bunu gerçekleştirecek başka kısa hikayeleri her çift için beklesem de, sanırım yazarın bu seriye kardeş olan diğer bir serisiyle yetinmek durumunda kalacağım. Ancak hiç olmamasından daha iyidir diye düşünüyorum. İyi okumalar!
Puanım: 4/5!
''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN LÜTFEN VE BANA BİLDİRMEYİ UNUTMAYIN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''
''The photos that I've used in this post are belong to
http://yourreactiongifs.tumblr.com/
http://moodmagnet.tumblr.com/
http://gameraboy.tumblr.com/
.I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder