Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

21 Ekim 2015 Çarşamba

''Teklif'' Emily Snow (Kitap Yorumu)



Kitap Adı: Teklif (Devoured)
Yazar: Emily Snow
Yayınevi: Novella
Çıkış Tarihi: ABD (9 Ekim 2012) - Türkiye (Haziran 2015)
Tür: Seri (Devoured, #1)


Tanıtım: 

Bir teklif, on gün, sonsuz aşk...

Sienna'nın hayatında düzgün giden tek şey... Durun bir dakika böyle bir şey yok. Bir film kostümcüsü olan Sienna işten kovulmak üzeredir, ailesiyle arası iyi değildir ve aşk hayatı da bir kaplumbağa kadar hareketlidir. Sienna bir gün çok sevdiği büyükannesinin evine haciz geldiğini ve evin yeni sahibinin tahliye sürecini başlattığını öğrenir. Hemen büyükannesinin yanına gider ve karşısında hayatta karşılaşmak istediği en son kişiyi bulur: milyoner rock yıldızı, Lucas Wolfe!

İki yıl önce Wolfe'la korkunç bir gece geçiren Sienna onu karşısında bulunca hem şaşırır hem de sinirlenir, üstelik aralarındaki çekim de tüm ateşiyle devam etmektedir. Wolfe ise Sienna'yı elde etmek için her şeyi yapabilecek durumdadır. Ve bir teklif her şeyi değiştirir.


 ♫ ♪ ♬ ♪ ♩  ❤  ♫ ♪ ♬ ♪ ♩ 

''Sana kendimi doğru düzgün açıklayamamış olmam çok üzücü. Gerçi belki de bunun nedeni sen hayatıma girmeden önce, yaptıklarımı kimseye açıklamak zorunda kalmamam ya da istemememdi. Seni korumaya çalışarak aslında incitmiş olduğumu biliyorum. Şu anda büyük ihtimalle ölmemi istediğini de biliyorum ve çok üzgünüm.'' 

♫ ♪ ♬ ♪ ♩  ❤  ♫ ♪ ♬ ♪ ♩ 



*Orjinal Kapağı*

Novella'nın kitap için seçtiği kapağı orjinaline tercih ettiğimi itiraf etmek zorundayım. Zira kitaba daha uyumlu bir kapak seçmişler bunun için; orjinalinde atıfta bulunulduğu kadar erotik bir durum yoktu kitapta.

Novella'nın kitap için seçtiği kapağı orjinaline tercih ettiğimi itiraf etmek zorundayım, zira kitaba daha uyumlu bir kapak seçmişler; orjinalinin atıfta bulunduğu kadar çok erotik bir durum yoktu çünkü kitapta. Ayrıca bütün o rock teması ile örtüşmüş kapak.




*Konu Özeti* 

Kitap, Sienna'nın kardeşinden gelen beklenmedik bir telefon araması ile başlıyor. Kardeşinin ona borcu olduğundan ve iyi bir ilişkiye sahip olmadıklarını hatırladıktan sonra, ölüm döşeğinde olsa bile son sözlerini duyması için kendi adının aranacaklar listesinde bile olmadığını da bildiğinden, bu beklenmedik aramanın kötü bir sürprizle sonuçlanacağını düşünüyor Sienna. Aramalarına karşılık verip de gerçeği öğrendiğinde haklı çıktığını anlayıp, en hassas noktalarından birine sarsıcı bir darbe yemekten kaçınamıyor; babaannesinin evi neredeyse satılmış halde ve  umutsuzluk bataklığında dibe çökmeye hazır bu durumu kurtarmak için ihtiyaç duydukları paraya sahip değiller. Bunu duyan Karissa, baskı kurmaktan çekinmeyen ve göz korkutucu patronundan izin almaktan çekinmeyecek kadar endişelendiğinden, cesaretini toplayıp yoğun temposundan iki haftalık bir boşluk koparmayı başarıyor ve bankasında kalan az miktarda parasının yarısını da harcayarak babaannesinin yaşadığı Nashville'e geliyor. Kötü sürprizinin yanında taşıdığı ikinci hediyesini mahkeme salonunda açacak olan Sienna, yüzünü bile görmek istemediği bir adamla kaderlerinin tekrardan kesiştiğine şahit olacak, ailesini kurtarmak için nelerden fedakarlık yapacağını öğrenmek durumunda kalacaktı. 



 




*Ön Söz* 

Duygusal açıdan yoran birkaç kitabı ardı ardına okuduktan sonra, kendimi toparlamak için efor sarf etmeyeceğim bir kitap okumanın hem akıl sağlığıma hem de ruh sağlığıma bir ödül niyetinde olabileceğini düşünüp, uzun bir araştırma ve okunulan çokça yorum sonrasında, o ödülü bir Emily Snow kalemine saklamayı karar verdim. Ayrıca reading slump alarm zilleriyle bilincimi aralayıp varlığını hissettirince endişelenmeye başladım; isteyebileceğim en son şeylerden bir tanesi de kitap okuyamamak çünkü. Halihazırda elimin altında duran yazarın şu ana kadar çevrilmiş iki kitabını da aynı günde okumanın beni zorlamayacağına inandığımdan -puntolar büyük ve buna rağmen az sayfası var-  Teklif ile başladım vaktimi değerlendirmeye ve sandığım gibi iki kitap da uzun zamanımı almadan bitti. Ancak önceliği Teklif'e verdiğimden, kitap yorumunu da onunla açmak istedim; hemen ardından Medcezir'in yorumunu da yazmaya geçeceğim. Lafı daha fazla uzatmadan Teklif ile başlayalım bakalım :) 




*Kitap Yorumu*

Lucas Wolfe ile tanışmamız bir mahkeme salonunda başlıyor ve sebebi de, sorunlarından ve işinden bunaldığı herhangi bir anda sığınabileceğini düşündüğü bir yer olan Nashville'de rahat nefes almasına yardımcı olacak bir ev satın almak istemesi. Alabileceği onca ev arasından da seksenine merdiven dayamış ve maddi durumu sıkıntıda olan hoş bir bayanın evine göz koyması sonucunda, bu kadının ve ailesinden kalan iki kişinin zorluklarla ayakta tuttukları umutlarının sırtına bir taş eklemiş oluyor. Pek iyi bir başlangıç değil, öyle değil mi? Belki de çok duygusal yaklaştım bu olaya emin değilim; ama kitabı okurken aklımda hep bu muhabbet dönüyordu: Neden özellikle o ev, perdelerin arkasına gizlenmiş bir sebep mi var yoksa? Gelin görün ki manzarasını beğenmesi dışında bir sebebi yokmuş Lucas'ın; yani anlayacağınız üzere bir yargı ile yaklaşmaya başladım ben bu karaktere. Çünkü bir insanın böyle bir şey yapması için mantıklı bir sebebi olmalı; yaşlı bir bayan sonuçta ve maddi durumunu da bildiği halde kendi çıkarını düşünecek kadar umursamaz olması benim takdir edeceğim bir özelliği olmadı. 




Biraz daha okuduktan sonra karakterin, rock star hayatını seçmiş alternatif bir dünyada yaşayan dövmeli Christian Grey olduğunu düşünmedim değil. Zira bana yalvarmadığın sürece sana dokunmayacağım iddiaları ve on gün boyunca kızın üzerinde dominant yanını gösterebileceğinin yazılı iznine sahip olabileceği bir anlaşma imzalamaları yönlendirdi beni böyle bir benzetme yapmama. Son yirmi-yirmi beş sayfasına kadar da bu benzetme volta atıp durdu beynimde; fakat geçmişlerinin ne kadar farklı oluşunu öğrenmem ile beraber bu düşünce de bulunduğu yerden, istenmediğini hisseden bir misafir gibi boynu bükük şekilde gitti. Lucas'ı hala pek samimi bulamasam da kitabı bırakacak kadar büyük bir olumsuzluğa yol açmadı bu hissim; zaten merak duygusu el atıp kurtardı durumu. Tam anlamıyla sevmedim diyemeyeceğim çünkü bunun olabilmesine yetecek kadar deli etmedi beni; ama okurken ayılıp bayılmadım da. Onun hakkında nasıl hissettiğim konusunda kafamı karıştırıp durdu diyelim sadece, bir karara varacak kadar emin olamıyorum düşüncelerimden.

Sienna da bana biraz gurursuz bir karakter olarak gelse de bunun dışında not düşülmeye değer göze batan bir yanı yoktu. Zira babaannesinin iki hafta içinde evsiz kalacağını neredeyse kesinleştiren bir duruşmadan çıktıktan on dakika sonrasında, bunun sebebi olan kişinin eline iç çamaşırını neredeyse teslim edecek kadar sadece bakışlarla baştan çıkarılmış olmasını buna bağlıyorum ben. Bundan iki sene önce aralarında -neredeyse- ufak bir kaçamağın yaşanması ve adamın yakışıklı olması kurtarmıyor bu durumu da; ne olursa olsun biraz daha hakim olabilmeliydi bence kendine bu konuda. Kitabın sonuna kadar beğeniyordum gerçi karakteri, son üç sayfada bu fikrimi değiştirebilmeye aday birkaç durum geliştiğinden, aynen Lucas konusunda olduğu gibi hislerim arada kaldı son dakika golü ile. Ancak sevmiyorum diyebilecek kadar kesin konuşmamı sağlayacak şeytansı bir tarafı da görmedim okurken; tıpkı destekleyeceğim kadar iyi bir yönünü göremediğim gibi. 





Bütün bu yorum sonrasında neden okudun o zaman, diye bir  soru sorduysanız sizi suçlamam, zira yazarın kalemi okutturdu zaten bu kitabı bana. Tam istediğim şeydi zaman geçirmelik ve eğlenceli bir kitap okumak ve yazar da bunu başarıyla sağladı. Bir oturuşta bitti ve en fazla iki, taş çatlasa üç saatimi almıştır.  Serinin bundan sonraki kitabına bir şans vermeyi düşünüyorum -her ne kadar kitabın son üç sayfasında yaşanan olaylar zincirlemesi ben ne olduğunu anlayamadan gerçekleşmiş olsa da- sonraki kitabını okutturma temennisini verecek kadar iyiydi o son en azından. Bir beklentiniz varsa hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz diye düşünüyorum çünkü sadece bir kafa dağıtma arayışı içinde okumuş olduğum halde orta seviyeli bulmuşsam kitabı, bundan farklı bir beklentim olsaydı eğer hayal kırıklığım sinirinden eline bir bıçak alıp beklentimi katlederdi herhalde kitabın bunu yapmasını beklemeden. Tavsiye ediyorum ya da etmiyorum demeyeceğim, zira bu yorumu okuduysanız siz karar verin buna. Bir sonraki kitap yorumunda görüşmek üzere, hoşçakalın! :) 



Puanım: 3/5!




''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN VE BANA HABER VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''


''The photos that I've used in this post are belong to http://yourreactiongifs.tumblr.com/ .I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.''



Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML