Kitap Adı: Tatlı Bela (Beautiful Disaster)
Yazar: Jamie McGuire
Yayın: Yabancı
Çıkış Tarihi: ABD (1 Mart 2008) - Türkiye (Nisan 2013)
Tür: Seri (Beautiful #1)
Tanıtım:
Tatlı Bela, gözden geçirilmiş yeni baskısıyla tekrar sizlerle.
Abby Abernathy karanlık geçmişiyle arasına mesafe koymuş olan, alkol kullanmayan, küfür bile etmeyen kendi halinde bir kız, fakat hayatını dövüşerek kazanan ve vücudu dövmelerle kaplı yakışıklı Travis Maddox onun hayatını değiştireceğe benziyor.
İyi kız ve kötü çocuk… Bu birliktelik bir aşkın mı habercisi yoksa bir felaketin mi?
Tatlı Bela sadece bir "bestseller" değil, uluslararası bir fenomen. Yayımlandığı günden beri tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu kitabı okumayan kalmayacak.
❝Seninle tanıştığım ilk andan itibaren sende ihtiyacım olan bir şeyin olduğunu anlamıştım. Şu işe bak ki sende olan bir şey değilmiş. Senmişsin.❞
*Karakterler*
Abby Abernathy, doğduğu günden beri babası tarafından lanetli bir eşya gibi görüldüğü için babasına olan saygısı ve sevgisi koca bir sıfırdan daha öteye gitmeyen, umursamaz, dik başlı ve sert yapılı bir kızdır. Üniversite hayatına başka bir lokasyonda, yeni bir çevre ve yeni bir okulla başlamaya karar verdiğinde, en yakın arkadaşı America ile beraber geçmişinde yaşanan hüzün verici olayları ardında bırakmak konusunda önemli bir adım atmış oluyor. Burada kendisini, seçenek hakkı olsaydı bu şekilde doğup büyümüş olmayı isteyeceği, normal bir hayatta bulunca buna ve yeni benliğine adapte olması, geçmiş hayatının musallat olduğu kabuslardan kaçması kadar kolay oluyor. Aynı zamanda kendisine de bir söz veriyor: Bir daha asla, benliğini, geçmişinin yazıldığı sayfaların tam ortasında bulacak hiçbir durum altında kalmayacaktı. Bu yüzden, mühür bastığı bu kitabın sayfalarından son anda sıyrılmış gibi, tepetaklak bir biçimde hayatına giren Travis ile yönünü kaybedecek ve kendini uzun zaman boyunca hislerini inkar ettiği bir çıkmaz sokağın içerisinde bulacaktı.
Travis Maddox, annelerin ve babaların çocuklarını uyardığı ''bela'' nın günümüz dünyasına uyarlanmış halidir. Yaşamının çoğu zamanını birlikte geçirdiği dört ağabeyi ve eskiden alkolik babasının ona katmış olan dövüş becerilerini ringlere taşıyıp bu işten kâr çıkarmaya başladığında, akıllı kızlar ve erkekler tarafından uzak durulan; geriye kalanlar için ise ağına yakalanmış balıklar gibi etrafında çırpınılan birisi haline gelmişti. Travis ona verilen bu dikkatten memnundu, sonuç olarak etrafında, onu her açıdan tatmin edebilmeye yetecek kadar bir insan kalabalığı mevcuttu; ancak hayatında bir boşluk vardı ve o bu boşluğu, hayatına giren ve masum görünüşlü Abby ile fark edebilecekti. Abby, onun büyüsünden kaçabilen akıllı kızlar kulübünün bir elin parmağını geçmeyen üyelerinden birisi haline gelince, Maddox'ın hem saygısını hem de ilgisini kazanmıştı. Maddox'ın hesaba katmadığı şey ise, hayatında ilk defa kovalanan durumunda değil de kovalayanların olduğu safhaya geçtiğinde, hayatını değiştirecek bir akımdan dönüşü olmayan bir gidiş bileti almış olacaktı.
*Yorumum*
Bu kitabı bundan üç yaz öncesinde gittiğimiz tatil köyünde, seçeneği çok kısıtlı kitap standının başında dikilirken, sıkıntıdan bir yerlerimin çatlayacak hale gelmesi sırasında birkaç kez kararsız kalarak ama en sonunda daha iyi bir seçeneğimin olmamasının verdiği bilinçle, çölde kalmışım da sonunda suyuma kavuşuyor gibi büyük bir istekle almıştım. O zamanlar bu kitap hakkında bir yorum yapsaydım emin olun bu yazımla kenardan köşeden alakası olmazdı. Zira o yaz boyunca en çok beğendiğim ve çantamdan çıkarmadığım bir kitap halindeyken, kitabın eksik olan taraflarını göremeyecek kadar Maddox'ın cazibesine kapılmıştım. Jamie'nin kitapları ile de tanışma hikayem bununla başlıyor zaten, bu yüzden ilk göz ağrım da diyebiliriz bu kitaba diğerleri arasında. Geçenlerde kütüphanemi derlerken kitapların arasından düştüğü andan itibaren kitabı okuduğum zamanki yaşadığım duygular dalga dalga zihnime çarptı ve kitabı tekrardan okumak istemem kaçınılmaz bir sonuç olmuştu bunun için. Çok değil, iki gün önce kadar bitti kitap ve yaşadığım hayal kırıklılığının yarattığı şok ile ancak toparlanıp yazabiliyorum şuan bunu. Yaşadığım şok ise benim hatırladıklarım ile beklentilerim arasındaki uçurum boyutu farkından kaynaklı. Daha kolay yorum yapabileyim de kitap hakkında birkaç not almıştım ve ona geçmeden önce söylüyorum, spoiler uyarısı. Her ne kadar her yazımda bundan uzak dursam da eminim ki bir küçük kısmında kaçan ve yakalayamadığım şeyler olabilir bu yüzden uyarmak istedim.
1- Abby Abbernathy: Kendisi hakkındaki iyi yorumlarımda hatırlatıcı niyetindeki soğuk su bardağının en büyüğünü tutan kişiydi kendisi. Ne zaman ön yargılarımı yıkacağım artık, desem alıp o soğuk su bardağını bu tip düşüncelerimin üstüne tekrardan soğuması için suyu döküp duruyordu. Sanki gerçekten kendisini beğenmemem için ekstra bir efor sarf edilmiş gibiydi kitapta. Bu ilk değil gerçi, her ne kadar Abby'de olduğu kadar güçlü bir beğenmemezlik hissinde olmasam da, yazarın bir diğer serisi olan ''Providence'' serisinin ana kız karakteri olan Nina'yı da kendi listemde ayın en çok sevilen karakteri ilan etmezdim. Kendisinin geçmiş hayatından dolayı oluşan ve sır gibi sakladığı korkularının sebebini bildiğimden neden kendini korumaya çalışmasını anlıyorum. Ancak neden hem Maddox hem de Parker arasında kör ebe oynayıp duruyor onu bir türlü anlamadım. İkisi de olurmuş gibi bir ona, o olmazsa diğerine, kavga ettiğinde geri ona; ben okurken sıkıldım. Kendisi hala ne istediğini bilmeyen ve inanmak istediği konulara inanmak doğrultusunda hiçbir adım atmayan, gün gibi ortada olan şeylerin üstünü hiçbir şeymiş gibi örten bir karakterdi ve kitabın çoğu kısmında deli etti beni. Kitabın ilk 100-150. sayfaları arasında bu pek yoktu ama ondan sonra sinirlerimi ince bir ip haline dönüşene kadar gerdi ve tam bitti artık kopacak bundan sonra, dediğim an da biraz daha iyiye gitmeye başladı kitap. Sınırdaydım gerçi; çok yakındı. Bir hareketine anlam vermeye çalıştıkça, ardından gelen hareketinin daha saçma olması ve hangisine ayak uydurmaya çalışacağıma karar verirken geçip gitti kitap. Büyük bir eksiklikti her şeyiyle Abby karakteri bana göre ve hayal kırıklığı sıralamasının başında bu durum gelir kitap içerisinde.
2-Konu: Konunun gidişat yönü sonlara doğru tökezlemeye uğramış olsa da, Abby'nin hareketleri dışındaki çoğu konuyu beğendim. Travis'in Abby'i savunma biçimi, yer altı dövüşleri çok güzel bir şekilde ele alınmıştı. Bu kitaba iki yıldız vermiyorsam sebebi Maddox'tan kaynaklanıyor zaten. Jaime'nin kitaplarından alıştığımız üzere yine tam anlamıyla yargısız, sevişi kıskanılası bir erkek yaratmaktaki büyüsünü konuşturmuştu. Yan karakterler olan America ve Shepley de okunması samimi olan bir hikayeydi ve bilgime göre onların da kitabı çıkacak; okumak için sabırsızlanıyorum doğrusu.
Yani bazen abartı ile yazılmış, sonlarına doğru gerçekleşen konular özellikle, ve Abby'nin kendisi ve neredeyse her akıl almaz derecede anlamsız olan hareketin sonucunda gelişenler olmasa, işte o zaman tam beklediğim ve unutamayacağım bir kitap olurdu eminim ki. Bu noktada bir şey söylemem gerekiyor, kitabı okumayan ve kitabı okumak-okumamak arasında düşünceleriyle cebelleşen insanlar için kitaba bir şans vermelerini tavsiye ederim çünkü büyük resme baktığınızda okunmayacak derecede kötü bir kitap değil bana göre ama kitap birkaç açıdan zorluyordu sizi bu konuda. Bu arada beklediğimden daha fazla yazdım bu yüzden susup yarım bıraktığım bir başka kitabıma doğru gidiyorum, sizinle o yazımda görüşmek üzere. :)
PUANIM: 3/5
''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN LÜTFEN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''
''The photos that I've used in this post are belong to http://yourreactiongifs.tumblr.com/
.I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder