Kitap Adı: Medcezir (The Understudy)
Yazar: David Nicholls
Yayın: Pegasus
Çıkış Tarihi: ABD (30 Ocak 2007) - Türkiye (Ocak 2014)
Tür: Tek kitap.
Tanıtım:
Ufukta görünen aşklar, kronikleşen hayal kırıklıkları ve küflü yalnızlıklar üzerine...
Stephen için oyunculuk sevdiği kadını kaybetmek, kızından uzaklaşmak ve ceset ya da yoldan geçen adam rollerini oynadığı perişan bir kariyer sahibi olmak demek. Rol arkadaşı Josh içinse para, şöhret ve onu görünce çığlıklar atan kızlarla çevrili olmak. Josh, Stephen'ın hayalini kurduğu her şeye sahip gibidir. Stephen arkadaşını daha fazla kıskanmasının imkânı olmadığını düşündüğü sırada Josh'ın zeki, eğlenceli ve seksi karısına âşık olunca işler iyice karışır. Bir kadın için zengin, başarılı, ünlü ve görünüşte çok mükemmel bir erkek ile tamamen önemsiz ve silik bir karakter arasında seçim yapmak çok zor değil gibi görünse de sayfaları çevirdikçe fikrinizi değiştireceksiniz ve aşk uğruna ne kadar çok rol yaptığımızı hatırlayacaksınız.
Hayat tek perdelik bir oyun, seyirci olmayın başrolü oynayın.
Stephen için oyunculuk sevdiği kadını kaybetmek, kızından uzaklaşmak ve ceset ya da yoldan geçen adam rollerini oynadığı perişan bir kariyer sahibi olmak demek. Rol arkadaşı Josh içinse para, şöhret ve onu görünce çığlıklar atan kızlarla çevrili olmak. Josh, Stephen'ın hayalini kurduğu her şeye sahip gibidir. Stephen arkadaşını daha fazla kıskanmasının imkânı olmadığını düşündüğü sırada Josh'ın zeki, eğlenceli ve seksi karısına âşık olunca işler iyice karışır. Bir kadın için zengin, başarılı, ünlü ve görünüşte çok mükemmel bir erkek ile tamamen önemsiz ve silik bir karakter arasında seçim yapmak çok zor değil gibi görünse de sayfaları çevirdikçe fikrinizi değiştireceksiniz ve aşk uğruna ne kadar çok rol yaptığımızı hatırlayacaksınız.
Hayat tek perdelik bir oyun, seyirci olmayın başrolü oynayın.
❃ ❂ ❁ ❀ ❀ ❁ ❂ ❃
''Sevdiğin şeyi bul ve onu tüm kalbinle, elinden geldiğince iyi yap; kim ne derse desin.''
''Sevdiğin şeyi bul ve onu tüm kalbinle, elinden geldiğince iyi yap; kim ne derse desin.''
*Beğendiğim Alternatif Kitap Kapakları*
*Karakterler*
Stephen, oyunculuk eğitimini bitirdikten sonra işlerin kendisi için daha kolay olacağını düşünmüş, bulunmak istediği yere bir adım daha yaklaştığı gibi aldatıcı bir hissin peşine takılmıştır. Her zaman hayalini kurduğu parlak ve son model arabalar, eşi ve kızının lüks içinde yaşayabileceği ve her şeyiyle huzur kokan bir yuva, doruk noktasında kurulu bir kariyerin sahibi olacağına da inancı azımsanmayacak derece büyüktü. Ancak gerçek hayatın, hayaller ile ne kadar zıt olabileceğini kanıtlayacak kadar hayal kırıklığı ve umutsuzluktan nasibini almış yaşamının baş rol oyuncusu olunca, bir zamanlar hayalini kurduğu her şey artık onun ulaşamayacağı bir noktadan alaylı bakışlarla gülümser hale gelmiş, tüm hayatı boyunca inandığı şeyleri tekrardan değerlendirmesine sebebiyet vermiştir.
Kendisi son model bir araba yerine yine parlak ama sadece belirli bir metrekare içinde nefes alma hakkına sahip olduğu toplu taşımalarda gidip geliyor, uykusuz geçen geceler boyu zorlanarak alınan kararlar sonucu, bütçesini nerelerden kesmesi gerektiğini öğrenmiş olsa bile dairesinin kirasını zar zor çıkartıyor, eşi ise Stephen'ın söz verdiği hayat için hayaller ağacından tuttuğu umut dalının gerçekler tarafından kesilmesi ile çocuğunu da alarak yeni bir başlangıç yapmak umuduyla gitmiştir ve ümitsizlik treninde kendi başına seyahat etmesi için onu yalnız bırakmıştır.
Kendisi son model bir araba yerine yine parlak ama sadece belirli bir metrekare içinde nefes alma hakkına sahip olduğu toplu taşımalarda gidip geliyor, uykusuz geçen geceler boyu zorlanarak alınan kararlar sonucu, bütçesini nerelerden kesmesi gerektiğini öğrenmiş olsa bile dairesinin kirasını zar zor çıkartıyor, eşi ise Stephen'ın söz verdiği hayat için hayaller ağacından tuttuğu umut dalının gerçekler tarafından kesilmesi ile çocuğunu da alarak yeni bir başlangıç yapmak umuduyla gitmiştir ve ümitsizlik treninde kendi başına seyahat etmesi için onu yalnız bırakmıştır.
Kariyerinin de, kendi adını dünyaya duyurabileceği kadar başarılı bir noktada olduğu söylenemezdi. Her gün saatler boyu soğuk morg odalarında hareketsiz bir şekilde yatarken, başında dikilip onu kontrol eden ekipteki sıradan bir adama bile şikayetlerini güçlükle duyurduğunu hesaba katarsak; bu noktaya ulaşabilmesi için dünyadaki bütün şansların birleşip onun lehine oynaması gerekiyordu ancak. Stephen bundan daha kötüye gidemeyeceğini düşündüğü hayatının, aşık olmaması gereken birisine gönlünü kaptırmasıyla, bu düşüncesinin yaşanacakların yanında ne kadar yanlış olduğunu ona kanıtlayacak olan gelişmeler, bulunduğu ümitsizlik trenini ele geçirip yeni bir hız katacak ve sağ çıkabilmek için kendi umuduna tutunması gereken bir durumda bırakacaktı.
*Yorum*
Bu kitabı iki kez okumaya çalıştım ve kitabın sonlarını görebildiğim zaman ancak bu iki denemenin sonrasında gerçekleşti. Yorumunu yazmak, kitabını okumaktan daha zor gerçi; bu yüzden bu yorumun biraz daha yüzeysel ve kısa olabileceğini düşünüyorum, bundan dolayı affınıza sığınıyorum. Her zaman yapmaya çalıştığım gibi kitabı her yönünden ele almak isterdim ama aklıma gelen kelimeler bunu yazarken saklambaç oynuyorlar beynimde ve bir türlü sobeleyemedim birisini bile. Ayrıca da bunu biraz daha sürdürecek gibiler; bu yüzden bende çok zorlamamaya karar verdim.
Kitabın bir köşede yarım kalmasına gönlüm ele vermediği halde aklım beni bu karardan caydırmak için her yolu deniyor gibiydi. Zira çok bunaldım okurken bu kitabı, özellikle başlarında. Zaten başta yazdıklarımı okursanız Stephen'ın hayatı içinizi açacak kadar parlak değil; hatta tam tersi. Aklıma uyduktan ve iki başarısız deneme sonrası tüm irademi toplayıp bir oturuşta kitabı bitirme kararı aldığımda, ömrümden on senenin kaybolduğunu hissettim. Kitabı iki kelime ile tasvir etmem gerekirse eğer hayal kırıklılığı derim bu yüzden. Üç sene gibi uzun bir zaman önce okuyup da adını duyduğumda hala beni elektrik akımına uğratmış gibi sarsan bir kitap olan ''Bir Gün'' romanının yazarı olduğundan mı çok ümitlendim, yoksa benim beklentilerim mi bundan daha farklıydı orasını bilemiyorum; ama sonuç aynıydı benim için: beklediğim şeyi bulamadım bu kitabı okurken.
Bu kitap hakkında söyleyebileceğim tek iyi şey, konusu ve temasına tezatlık oluşturacak şekilde bir mizaç kullanılmıştı yazarın kaleminde, ki bu, kitabı çoğu yönden kurtarmayı başarmıştı. Kimi zaman umursamaz, kimi zaman da sert bir hale dönen bu mizaç belki de kitap hakkında beğendiğim tek tük şeylerden bir tanesiydi. En azından sayfa atlaya atlaya kitabı okumamak için beni tutan şeylerden biri bu oldu diyelim. Karakterlerin anlatımı iyiydi ve beğendim. Kurgusu da güzeldi bakıldığında: istediği hayatı bir başkasının yaşadığını izlemek zorunda kalan bir adam ve kendisiyle olduğu kadar insanlarla olan mücadelesi. Ancak merak unsurunun eksikliği göz ardı edilemeyecek kadar belirgindi ve bu mahvetti bence kurguyu. Kitabı okuma süreci boyunca bir şeylerin eksik olduğunu hissetme sebebini buna bağlıyorum ben en azından. Kitap yarım kalmadığı ve sonunu görebildiğim için mutluyum; ancak okumasam da pek fazla şey kaçırmayacak olduğumu düşünüyorum.
Puan: 3/5!
''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN VE BANA HABER VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''
''The photos that I've used in this post are belong to http://yourreactiongifs.tumblr.com/ .I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder