''Mutluluk Böyle Bir Şey'' Jennifer E. Smith (Kitap Yorumu)

Kitap Adı: Mutluluk Böyle Bir Şey (This Is What Happy Looks Like)

Yazar: Jennifer E. Smith

Yayın Adı: ‘’Novella’’ Yayınları

Baskı Tarihi: ABD (2 Nisan 2013) -Türkiye (Ocak 2014 )
Tür: Tek kitap. 

Tanıtım:

Bambaşka dünyalara ait, isimlerini dahi bilmeyen iki insan birbirlerine mutluluğun ne anlama geldiğini öğretebilir mi? Onların hikâyesini okurken, yaşadığımız her şeyin bir sebebi olduğunu ve bu sebeplerin ortaya çıkışında yalnızca kaderin değil bizim de payımız olduğunu göreceksiniz.

Yukarıda iki kapak var: Biri orijinal olanı, bir diğeri ise Türkçe'ye çevrilirken kullanılmış olandır. Açıkçası orijinal kapağı nedense daha ilgi çekici geldi bana; ama içerisinde yaşanılan olayları yansıtan en iyisi de Türkçe kapağıdır. Sade ama içinizi kıpır kıpır edebilecek bir güzelliği var ki bu da benim kitabı alma sebeplerinden bir tanesiydi.

Bu kitabı ilk çıktığı zamanlarda, adı yüzünden de aldığımı itiraf etmekten çekinmiyorum. Belki mantıksal olmayan bir yol izlediğimi düşünüyor olabilirsiniz, ama ben de kitapları kapak ya da isimleri için alıp; işin heyecan verici kısmı olan içerik konusunu, kitabı okurken keşfetmeyi tercih edenlerden biri olduğum için bununla nadir olarak karşılaşmayacaksınız.

Kitabın kapağını ilk açtığınızda karşınıza ya boş ya da yazardan okuyuculara yönelik bir yazı çıkar. Eğer boş ise, kitaba sonradan dönüp baktığımda yaşanan olayları bana hatırlatacak birkaç cümle yazmayı çok severim. Bilmiyorum bu konuda yalnız mıyım, ama hayatınızda hiç denememiş iseniz denemeniz konusunda ısrar ediyorum. Eğer yazılmışsa hali hazırda, o cümleye bakıp bir ders çıkarmaya başlıyorum, o cümle beni kitaba hazırlayan bir şey oluyor genelde.

Bu kitabı açtığımda ise şununla karşılaştım:

‘’Var olduğuna inanırsan, aradığın şeyi bulabilirsin.’’ 

Graham on yedi yaşında, oyunculuk kariyerinin başlarında olmasına rağmen sesini duyurabilmiş bir oyuncudur. Bundan ne kadar mutlu olsa da, şan, şöhret, aşk ve mutluluk dörtlemesinin son iki halkasına uzun uğraşlar sonucunda bile ulaşamamış bir genç adamdır.

Ellie on altı yaşında, Maine’nin Henley kasabasında yaşayan ve boş zamanlarını para kazanmak için ‘’Mutlu Düşünceler Dükkanı’’ adıyla geçen bir dükkânda çalışan genç bir kızdır. Yaşadığı bu küçük, sevimli kasabada geçmişinden uzak ve gerilimi az; geçireceği bir yazın, hayatını tepetaklak yapacağından bihaber bir yaşam sürmektedir.

***Spoiler Uyarısı*** 

Bu ikilinin karşılaşması Graham’ın yanlışlıkla Ellie’nin hesabına bir e-posta göndermesi ile başlar. Bu e-posta ile konuşmaya devam ederken birbirlerinin sohbetlerinden hoşlandıklarını fark ederler. İkisi de kiminle konuştuklarını bilmez, ve işin eğlenceli tarafının bu gizem olduklarını fark ettikleri için ise konuştukları süre boyunca birbirlerinin adlarını söylemeyi reddederler.

E-posta yoluyla başlattıkları ilişki, Graham’ın film çekimi için Maine’ye gelene kadar devam eder. Bu küçük kasabada birbirlerini bulmakta zorlanmayacak olan ikilimiz, bilgisayarda başlattıkları bu ilişkiyi gerçek hayata yansıtmakta da bir o kadar zorlanmayacaklardır. Ta ki ikisi arasındaki işler karmaşıklaşmaya, ve gizemin açığa çıkmasıyla ne yapacakların emin olamayacak bir düzeye gelene kadar.

Bu kitapta en sevdiğim şeylerden biri de yazarın anlatımıydı sanırım. Yaptığı betimlemeler, kullandığı dil o kadar akışkan ve sadeydi ki, kitabı yalayıp yutarak bitiriyorsunuz. Çok bayağı bir anlatıma sahip değildi ve bir gençlik kurgusunda, bence, edebi yönü güçlü ve dominant tutmak yerine oyuncu kelimeler ve keyifli benzetmeler kullanmak daha mantıklıdır. Hem sıkmaz, hem de insanın olayları kolaylıkla takip edilebilir kılmasını sağlar.

Sadece şu yönden biraz eksik buldum, sonlara doğru ve kitabın heyecan verici olarak en doruk noktasında yaşanan olayların, okuyucuya olan etkisi yetersizdi. Öyle büyük bir duygu patlaması da yaşamadım veya heyecandan soluklarımı da tutmadım. O kısımları bile normal bir olay oluyormuş gibi okudum ve bence bu kısımlar okuyucunun daha da ilgisini çekebilecek bir biçimde yansıtabilirdi.

Onun haricinde hem kurgu hem de anlatım olsun, gözdelerim arasına girmeyi başarabilen bir kitap oldu. İlk sayfasından beri beni sıcacık sarmaladı, bitirene kadar kitabı elimden bırakamadım. Bu yüzden kitaba olan puanım beş üzerinden dört puan! 

Alıntılar;

Kitapta sevdiğim birkaç cümle vardı; hoşuma giden cümlelerin altını çizmeyi bir huy haline getirdiğim için, sizlerle paylaşmak istiyorum.

***Spoiler Uyarısı***

‘’Sana yarın e-posta atsam nasıl olur?’’
‘’Bilmem ki. İnternette gezinip kendime mektup arkadaşları edinmek pek âdetim değildir aslında...’’
‘’Ama?’’
‘’Ama vedalar konusunda da pek iyi sayılmam.’’

...
‘’Şimdi’’ dedi Graham elini avuçlarına alarak. ‘’Şimdi, bekleyeceğiz.’’
‘’Neyi?’’
‘’Yarını.’’
Ellie yan gözle ona baktı. Graham sırıttı.
‘’Geldiğini görürsen, hiçbir şey korkutucu değildir aslında.’’
‘’Doğru’’ dedi Ellie gülümseyerek. Bir süre sessizce oturdular.

...
G: ‘’Mutluluk nasıl bir şey?’’
E: ‘’Limanın üzerinden doğan güneş gibi. Sıcak bir günde yenen bir dondurma, sokağın aşağısından gelen dalga sesleri, köpeğimin kanepede yanıma kıvrılıvermesi gibi. Ya da akşam yürüyüşleri, muhteşem filmler, gök gürültülü fırtınalar; güzel bir peynirli hamburger gibi. Cuma günleri, cumartesi günleri, hatta çarşambalar gibi. Parmaklarını suya değdirmek, pijama altları, parmak arası terlikler, yüzmek, bir şiir ya da e-postalarda gülen suratlar olmaması gibi... Peki ya senin için mutluluk nasıl bir şey?’’

...
''Hiç yaşamadıysan onun senin mutlu edip etmediğini nereden biliyorsun?''
''Farklı çeşit mutluluklar vardır.'' dedi Ellie, ''Bazı mutluluklarda bir kanıta ihtiyacın olmuyor.''

...
''Alışıyorsun'' dedi, halbuki tam olarak doğru değildi. Bu sadece doğrunun açıklanmayacak kadar zor geldiğinde söylenen bir şeydi.

...


Şarkılar; 

Kitap okurken müzik dinlemeyi aynı anda yapabilmeyi başaramamış birisi olarak bu kısmın ‘’Kitap Okunurken Dinlenecekler’’ köşesi olmadığına yemin edebilirim. Sadece bu kitabı okurken aklımın bir köşesine sözleri esen ve güzel birkaç parça vardı ve siz de dinleyerek kitap hakkında sözler ile açıklanamayacak birkaç bilgiyi melodiler yardımıyla anlayabilirsiniz belki.

Red Hot Chili Peppers –The Zephyr Song
Adele –First Love
Jason Mraz –I Won’t Give Up
Lifehouse –Everything
Rascal Flatts –Summer Young
Garth Brooks –That Summer

Bir sonraki kitap yorumunda görüşmek üzere!

Puanım:4/5! 

''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN LÜTFEN VE BANA HABER VERMEYİ UNUTMAYIN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''

''The photos that I've used in this post are belong to  http://yourreactiongifs.tumblr.com/ 

.I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.''