Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Ağustos 2015 Cuma

''Siyah Damar'' Tarryn Fisher (Kitap Yorumu)

 


Kitap Adı: Siyah Damar (Mud Vein)
Yazar: Tarryn Fisher
Yayın: Aspendos
Çıkış Tarihi: ABD (5 Nisan 2014) - Türkiye (17 Kasım 2014)
Tür: Tek kitap. 


Tanıtım: 

Münzevi yazar Senna Richards otuz üçüncü yaş gününün sabahına uyandığında her şey değişmiştir. Kendisini elektrikli tel örgülerin ardındaki bir kafese tıkılmış ve karların ortasındaki bir eve kilitlenmiş olarak bulan Senna'nın, neden kaçırıldığını öğrenmek için kendisine bırakılan ipuçlarını takip etmekten başka şansı yoktur. Özgürlüğünü geri istiyorsa, dönüp geçmişine bakmak zorundadır. Fakat geçmişi aslında hâlâ hayattadır... Ve onu kaçıran kişi de bulunacak gibi değildir. Kurtuluşu pamuk ipliğine bağlı olan Senna, kısa zaman içinde tüm bunların bir oyun olduğunun fark edecektir. Hem de çok tehlikeli bir oyun. Ve sadece gerçek onu serbest bırakabilir.



''Hayat hatalarınızı saklamak için çok kısa. Ben de bu yüzden kendimi sakladım.'' 

 



*Yorumum*

Pekala, itiraf ediyorum, normalde bu kitap bir hafta önce kadar bitti; ancak bu zamana düşüncelerimi bu kitaptan arındırmak için çerezlik kitaplara bağımlı halde yaşıyordum ve kendimi yorum yapabilecek kadar iyi hissedene kadar zorlamak istemediğimden yorumu sonraya bıraktım.  

Normalde yaptığım gibi, kitabın karakterleri hakkında bir değerlendirmeyi ve kitabın minik bir özetini yazmayı es geçiyorum. Zira kitap sıfırdan başlatıyor her şeyi ve gelişen her olay, öğrenilen her bilgi bir sır kapısını aralıyor; sırf başka bir sır kapısıyla karşılaşabilmemiz için. Kitabı daha okumamış ya da okumayı planlayan insanlar olabileceği için ise, kapıların anahtarlarını tek bir seferde ellerine tutuşturmak gibi bir küstahlık yaparak, bu kitabı okurken hissedecekleri her şeyi ellerinden almış olurum ve kimseyi bu kitabı okuma zevkinden mahrum bırakmak istemiyorum. Bu yüzden kısa sürebilecek bir yorum olabilir; ancak her şeyi konuşmak isteyen tarafım ancak bu şekilde dizginlenebilirdi. 


Tarryn Fisher'ın elinden çıkmış olan okuduğum ilk kitabıydı Siyah Damar. Aslında onun kitaplarını okumaya ''Love Me With Lies'' serisi ile başlayacaktım, planlarıma göre öyleydi; ancak bir işimin iptal olması boş bir zamanımın filizlenmesine sebebiyet verdiğinden, bu filizin canlı kalmasını seri olmayan bir kitap ile sağlayayım dedim. Duyduğum iyi yorumların bilinciyle de elim bu kitaba gitti. . Önümüzdeki birkaç saat ya da gün için tüm planlarımı bir kenara koyabilirim zira beynim ve ruhum, tüm sorumluluklarımın sinirli yüzlerine kapılarını kapatmış haldeler ve yeni bir Tarryn Fisher romanı için yalvarış moduna geçtiler. O kadar derinden sarstı ki bu kitap beni, bu yazarın eli büyülü ve dokundukça olağanüstü bir hale geliyor kitaplar, dese biri hiç şaşırmam; onu söyleyen kişi ben bile olabilirim, o boyutta hayranlığım. Bir beklentim vardı, doğru, ancak gelip de kafama bir silah dayayıp, kurşunu beynimde patlatmasını da beklemiyordum hiç. Hislerimi böyle betimleyebilirim sadece ve bunun hakkında sınırsız yorum da getirebilirim, ancak kısa kesip düşüncelerimin temasını söylüyorum: şok. İyi olanından tabi ki. 




Korku filmlerinde gerilim dolu anlar başlamadan önce bir gerilim-normal arasındaki köprü niteliğindeki, izlerken patlamış mısırınızın bittiği ve bunun için üzüldüğünüz, izlenilmesi sıkıcı kısımlar vardır ya; kitap bu köprüyü es geçip birden kıyıdan boşluğa atıyordu kendini, böyle başlıyor zaten her şey. Kitabı okurken yazarın hayal gücünden sıyrılıp gelmiş bir karakteri okuyor gibi değil de, yazarın kendisi olayları devralmış da onu okuyorum  gibi hissettim. Bir karakter yaratmakla kalmamış, onu yaşıyor gibi yazmıştı. Böyle yoğun ve gerçekçi anlatıma çok denk gelmediğimden olacak ki, bunu fark ettiği andan beri beynim, ayağında çivili ayakkabılar olan şaşkınlığın ayakları altında nasıl tepki veremeyeceğini bilemiyor gibi dondu adeta. 

Kitap buram buram olayların getirdiği bir yoğunluk kokuyordu. Bu sizi boynunuzdan sıkıp nefesinizi kesen bir yoğunluk değil, kalbinizde hissettiğiniz ve üstüne bir ton ağırlık çökmüş gibi hissettiren bir yoğunluk. Hala nefes alıyorsunuz, ancak bazen kesik kesik, bazen de yeterli olmayacak kadar az. Ancak bu durum merak hissinizin karşı koymaları ile dengeleniyor ve siz, bu yoğunluk ile merakınızın arasında yaşanan savaş arasında kitabı okuyorsunuz. 



İki minik notum var sadece kitap ile ilgili ve ikisi de beni tatmin eden durumlardan: 

1- Kitapta daha önce dinlediğim birçok müzikle karşılaştım ve onları gördüğümde nasıl mutlu oldum tahmin bile edemezsiniz. Daha gerçekçi kılmıştı kurguyu, bu yüzden paranoyam baş gösterse de pişman değilim.

2-Bir diğeri ise Aspendos yayınlarına, ya da hangi becerikli elin altından çıkmışsa, bu kapağı yapan insan/insanlara bizzat teşekkür ederim. Zira orjinalinden bile daha çok beğendiğim kitap kapakları çok nadirdir, rastladığımda teşekkür ettirecek boyutta nadir; fakat gerçekten iyi iş çıkartılmış kitap konusunda bu yüzden es geçmeyeyim dedim. Çeviride de ufak yazım hataları vardı, ancak kitabın büyüsü üstünü kara bir çarşafla örtüyordu bu eksiklerin, göze çok batmadılar bu yüzden. 

Düşündüğümden daha uzun olabilir, fakat o kadar doluyum ki kelimelere sığındım bunun için. Daha önce okumuş olsaydım keşke dediğim kitaplardan bir tanesi dahaydı bu. Umarım sizler de okuyup, düşüncelerinizi belirtmeyi unutmazsınız. İyi okumalar! :) 



✖✖✖✖✖
''İnsanlar başka birinin ağırlığını taşımak için yaratılmamışlardır. Daha kendimizi zor taşıyoruz.''
''Belki de başka birisinin ağırlığını taşımak, kendi ağırlığımızı biraz olsun hafifletiyordur.''
✖✖✖✖✖








''BURAYA KADAR OKUDUYSANIZ TEŞEKKÜR EDİYORUM, BU YAZILARIN HEPSİ KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR, ALACAKSINIZ LİNKLE ALIN LÜTFEN VE BANA BİLDİRMEYİ UNUTMAYIN. BİR SONRAKİ KİTAP YORUMUNDA GÖRÜŞMEK ÜZERE!''


''The photos that I've used in this post are belong to  http://yourreactiongifs.tumblr.com/ and http://tinyblogtim.tumblr.com/
.I did not intend to steal or occupy the copyright by any means.''





Subscribe to Our Blog Updates!




Share this article!

2 yorum:

  1. Birkaç gün önce Fırsatçı'yı okuduğumda çarpılmışa döndüm. Siyah Damar nasıldı bilmiyorum ama Fırsatçı cidden harikaydı, Tarryn çok zeki bir yazar. Kurgusu ve dili başka hiçbir yazar da yok bence. Ama tek bir dileğim var, keşke Pegasus gibi daha tertipli bir yayınevi telif hakkını alıp tekrar bassa, çünkü kitapta en az 10 tane yazım hatasına denk geldim. üç dört defa pahalı yerine pahallı yazdığını bile gördüm..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bana bir konuda yanlış karar verildiğim söylendi: O da Siyah Damar'ı, Fırsatçı serisinden daha önce okumak konusundaymış. Çünkü Fırsatçı serisi, yazarın ''sorunlu'' karakterlerine alışmamızı sağlıyormuş, böylelikle Siyah Damar'a gelindiğinde ne ummayı bilir halde kitaba başlıyormuşuz. Böyle bir yorum okuduktan sonra Fırsatçı'yı beğenen insanların bunu da beğenebileceğine dair bir sezi oluştu bende; okuduktan sonra da haklı çıktı mı bu sezi haber veririm zaten. ^^

      Piyasada en iyisinin Pegasus olduğunu düşündüğümden bende kitap için en iyisi olarak, Pegasus'un telif haklarını alıp kitabı tekrar basmasını isterdim; ama yazım hatalarını dile getirirken de söylediğim gibi o kadar kapılmıştım ki kitaba, böyle hassas bir mevzuya pek takılmadım bile. En azından bu kitapta o kadar yazım hatası yoktu diye düşünüyorum. Ancak sizi rahatsız etmiş olabilir ki kesinlikle anlaşılabilir bir durum. Bir an önce Siyah Damar'ı okumanızı tavsiye ederim ama; teşekkürler yorumunuz için. ^^ :)

      Sil

Return to top of page
Powered By Blogger | Design by Genesis Awesome | Blogger Template by Lord HTML